Sunday, January 29, 2012

Sektörlerin 2012 değerlendirmesi

Evrim Küçük'ün haberi

Bu yıl Avrupa borç krizi ve küresel ekonomiye ilişkin uyarılarla başladı. Bu yıl gelişmiş ülkelerin resesyona doğru sürüklenmesi, gelişmekte olan ülke ekonomilerinin hız kesmesi bekleniyor.

 The Economist, ekonominin yavaşlayacağı ve ticaretin hız keseceği yeni yılda dünya ekonomisini sırtlayan sektörleri neyin beklediğini analiz etti.

Buna göre, bu yılın en parlak sektörleri gelişmekte olan ülkelerin talebi sayesinde otomotiv, dijitalleşen eğlence, yaşlanan nüfusun yardımıyla sağlık-bakım ve arz-talep dengesine bağlı olarak metal ile madencilik olacak.

2012'nin en mutsuz sektörü ise borç krizinin yayıldığı bankacılık sektörü olacak gibi görünüyor. Ekonomik yavaşlama ile hükümetlerin teşvikleri azaltması, bankalar üzerinde kendini hissettirecek. Avrupa'da banka kredilerinde hacmin daralacak.

Sektörde ücretlerin düşmesi ve işten çıkarmaların sümesi bekleniyor. 2012 gayrimenkul ve telekom için de çok parlak değil. Asya'da hükümetlerin aldığı tedbirlerin etkisiyle gayrimenkul fiyatları gerileyecek. Cep telefonu pazarının hızla olgunlaşması  telekom sektörünün işini zorlaştıracak.

İŞTE THE ECONOMIST'İN ARAŞTIRMASINDAN ÖNGÖRÜLERİ

Otomotiv: Gelişmekte olan ülkelerden gelecek güçlü taleple dünya genelinde otomotiv satışları yüzde 8'den fazla artacak.

Eğlence: Dijital formatlar toplam harcamaların yüzde 30'u olacak. Video oyunları yüzde 8'lik büyümeyle lider olacak.

Sağlık ve bakım: Gelişen ülkelerde hızla yaşlanan nüfusun tedavisine yönelik uygulamalar sektörü küresel bazda yüzde 5 büyetecek.

Metaller ve madencilik: Belirsizlik, metallerde oynaklığı sürdürecek. Bakır fiyatlarının yüzde 7 yükselerek rekor kırması bekleniyor.

Enerji: Global enerji tüketimi 2012'de ılımlı bir artış gösterecek ve yüzde 3 yükselecek. En büyük talep artışı doğalgazda olacak.

Finans: Yavaşlama ve hükümetlerin teşvikleri azaltması, bankaları mutsuz edecek. İşten çıkarma ve ücret azaltma sürecek.

Gayrimenkul: Özellikle Asya'da konut fiyatlarındaki düşüşün sürmesi gayrimenkul sektörünü olumsuz etkileyecek.

Cep telefonu: Cep telefonu pazarı doyuyor. Hızlı büyümeye alışkın olan sektör, 2011'in büyüme hızının yarısına ulaşabilecek.

Dünya Gazetesi

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Saturday, January 28, 2012

İznik'te araç şarampole uçtu: 4 yaralı

Alınan bilgiye göre, Aykut Tomruk'un (27) kullandığı 16 VT 979 plakalı otomobil, Müşküle-İznik yolu Ambalar mevkisinde yoldan çıkarak şarampole devrildi.

Kazada, sürücü Aykut Tomruk (27) ile otomobilde bulunan Samet Çakır (19), Recep Soykan (41) ve Niyazi Çakır (48) yaralandı.

Yaralılardan Aykut Tomruk ve Samet Çakır İznik Devlet Hastanesine, durumlarının ağır olduğu öğrenilen Recep Soykan ve Niyazi Çakır ise Gemlik Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Başbuğ götürülürken yanındaki kişi!

Damla Güler'in haberi

İlker Başbuğ’a mahkemeden Silivri’ye götürülürken sivil ekip aracında Terörle Mücadele Şube Amiri eşlik etti. L Tipi Cezaevi’ne konulan Başbuğ, ilk geceyi tek kişilik geçici hücrede geçirdi.

Komşuları arasında Dursun Çiçek ve Alaattin Sevim var. Dün ilk ziyaretçileri oğlu ve kızı oldu. Avukatı, İlker Başbuğ’un psikolojisinin çok iyi olduğunu söyledi.

İşte Başbuğ'nun 12 Saatlik adliye maratonu

SADECE 10 DAKİKA DİNLENDİ

Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne önceki gün en sivil üç araçla ve asker korumalarıyla gelen Başbuğ, saat 13.30’da adliyeye giriş yaptı.

Başbuğ soruşturmayı yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız‘a yaklaşık 7 saat ifade verdi. Yaklaşık 50 soruya yanıt veren Başbuğ, 7 saatlik süre boyunca sadece bir kere 10 dakikalık mola istedi.

ADA ÇAYI İÇTİ

Başbuğ gün boyunca sadece ada çayı içti. Başbuğ’un savcılık sorgusu saat 20.30 sıralarında bitti ve mahkemeye sevk edildi. 23.30 sıralarında başlayan mahkeme ise yaklaşık bir saat sürdü.

Başbuğ’un tutuklandığına dair karar ise 00.30’da çıktı. Yaklaşık 12,5 saat adliyede kalan ve hem savcıya hem de mahkemeye ifade veren Başbuğ ’un çıkışta oldukça yorgun olduğu gözlendi.

TAKDİR MİLLETİN

Emekli Orgeneral Başbuğ, saat 01.20 sıralarında adliyeden çıkarıldı. Başı önde adliyeden çıkan Başbuğ aracına binmek üzereyken gazetecilere döndü ve “Türkiye Cumhuriyetinin 26. Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlandı. Takdir yüce Türk milletinindir ” dedi.

KORUMALARI BAHÇEDE

Başbuğ çıkışta sivil polis aracı ve polisler eşliğinde önce Yenibosna’daki İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürülerek sağlık kontrolünden geçirildi, buradan da Silivri Cezaevi’ne götürüldü.

İstanbul Terörle Mücadele Şube Amiri Başbuğ ’un yanına oturarak cezaevine kadar götürdü. Başbuğ’un kendi korumaları ise konvoy çıkana kadar adliye bahçesinde bekledi ve daha sonra başka bir araca binip adliyeden ayrıldı.

Vatan

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

'Okul mezunu olmak iş anlamına gelmiyor'

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, sürekli değişen dünyada insanın sahip olduğu bilgi ve yetenek aynı kalarak ayakta kalması ve başarılı olmasının mümkün görünmediğini ifade ederek, ''Dünyada yeni meslekler, yeni kabiliyetler söz konusu olurken, lise ya da üniversite mezunu olmak, iyi bir iş bulmak ve rekabette ayakta kalmak anlamına gelmiyor'' dedi.

Dinçer, Küçükçekmece Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği ''Küçük İstanbul Buluşmaları''nda yaptığı konuşmada, toplantıda okunan hayat hikayesinin kendisini duygulandırdığını söyledi.

''Hocaların Hocası'' merhum Prof. Dr. Sabahattin Zaim ile ilgili bir anısını paylaşan Dinçer, ''Kendisinin tavsiyelerini dinledim ve 'Ben üniversitede kalıp bilimsel çalışma yapacağım' dedim. Bu benim için kritik bir karardı. 'Madem ben bilimsel çalışma yapacağım o zaman yüksek lisans yapacağım ve yabancı dil öğreneceğim' dedim'' diye konuştu.

Dinçer, üniversiteden mezun olduktan sonra bir tercih yapmak zorunda kaldığını anlatarak, ''Yüksek lisans programlarına gittim. Üniversiteye öğretim üyesi olarak girebilmek için 5-6 kez üniversitelerin yönetim kurullarında kabul edilmedim, sınavları kazanmama rağmen...'' dedi.

İnsanların hayatta bir yerlere gelebilmesi için karşısına çıkan engellerle mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Dinçer, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Her öğrencinin bugünden itibaren geleceğe dair bir hayali, bir vizyonu olması gerekiyor. Ancak bu bir hüsn-ü kuruntu olmamalı. Bunun kişinin kabiliyetini ve potansiyelini içeren gerçekçi bir tarafı olmalı.

İnsanlar, başkaları tarafından ne kadar uçuk ve kaçık görülürse görülsün hayallerinin peşinden koşarsa onları gerçekleştirebilir. Hayalleri gerçekleştirebilmek için onun gerekliliklerinden başka bir şey düşünülmemeli.''

Milli eğitimde yeni sistem hedefi

Bir toplumda oturmuş bir yapıdan söz edilecekse bir sistemden bahsedilmesi gerektiğini ifade eden Dinçer, şunları kaydetti:

''Öyle bir sistem kurmalısınız ki, kuracağınız bu sistem çok açık, objektif, anlaşılabilir, herkesin bildiği, fark ettiği bir yapıya kavuşmalı. Herkes oyunun kuralını bilmeli ve herkes bugün bir yere başladığında ve o işin gereklerini yerine getirdiğinde nereye ulaşacağını görebilmeli.

Bunu yaptığınız zaman toplumdaki insanlar güven içinde olur. Ben de sürekli gittiğim her yerde bir sistem kurmayı, o sistemin ögeleri arasındaki ilişkileri tanımlamayı, o sistemin işleyiş süreçlerini ortaya koymayı, herkesin kurallarını bildiği bir oyun düzeni oluşturmayı önemsedim.

Milli Eğitim Bakanlığımda da aynı şeyi yapmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığında da kararları bir bakanın ya da bireyin verdiği, bazen öğrencinin, bazen öğretmenin, bazen de aile fertlerinin lehine kararların verildiği veya zaman içinde bunların da değiştiği bir yapıyı değil, istiyorum ki Türkiye'de öyle bir milli eğitim sistemi kuralım ki o sistemde öğretmenler hangi şartlarda öğretmen olacaklarını görsün, hangi şartlarda öğretmenlik yapacaklarını bilsin, kendi kariyer planlarına dair kafalarında bir fikir, bir hayal, bir plan oluşsun.

Bunun gereklerini yerine getirdikçe de kendi mesleki alanları içerisinde yükselerek bir kariyer oluştursunlar. Herhangi bir yere gelebilmek için çevrelerinde siyasetçileri tanıyan insanları aracı koyacak mekanizmalara tevessül etmeden, kendi planını yapıp o planı gerçekleştireceği açık, objektif bir sistemi tanımlayalım.''

Sistemin öğrencilere ve bakanlığa yönelik boyutu

Söz konusu mekanizmanın öğrencilere ve bakanlık çalışanlarına yönelik boyutuna da değinen Dinçer, şöyle devam etti:

''Öğrencilerimiz de bilsinler ki okula ne zaman başladığı, ne zaman bitirdiği ve bu süreç içinde neleri kazanıp, hangi bilgi ve yeteneklerle donanırsa mezuniyeti hak eder, hangi mezuniyetten sonra nereye daha kolay ulaşabilir, bunun kurallarını baştan sona bildiği bir yapı oluşsun. Aynı şekilde bakanlık çalışanları için de bu söz konusu.

Öyle bir mekanizmayı objektif bir şekilde kurmalıyız ki, kimin hangi görevleri, nitelikleri gerçekleştirirse o zaman belirli bir yere terfi ederek ulaşabileceğine dair kariyer planını önceden görsün.

Bu yapıyı objektif bir şekilde kurduğunuzda belki birçok arkadaşımın beni sıkça eleştirdiği gibi beşeri birtakım inisiyatiflere daha az yer kalacak, belki birilerinin şefkatine, merhametine çok gerek kalmayacak ama en en azından herkesin oyunun kurallarını bildiği bir mekanizmayı üretmiş olacağız.''

Dinçer, hayatta başarılı olmanın veya bir yerlere gelmenin temel dinamiklerini değişim, bilgi, eylem ve sevginin oluşturduğunu aktararak, ''Dünya sürekli değişiyor ve hiçbir zaman insanın sahip olduğu bilgi ve yetenek aynı kalarak ayakta kalması ve başarılı olması mümkün görülmüyor.

Dünyada yeni meslekler, yeni kabiliyetler söz konusu olurken, lise ya da üniversite mezunu olmak iyi bir iş bulmak ve rekabette ayakta kalmak anlamına gelmiyor'' dedi.

Değişimin yönünü de bilginin belirlediğine işaret eden Dinçer, ''Bilgi olmadan nitelikli karar vermek çok mümkün değil. Ancak bilmek yetmez. Pek çok insan pek çok bilgiye sahip olabilir. Bunlar hayata aktarılamazsa sahip olunan bilginin pek bir anlamı yok'' diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, sınava odaklı bir eğitim sistemi ve öğrencilerin bir şekilde dershaneye yönelmiş olmasının normal olmadığını belirterek, ''Zaman içinde sınavın ve özellikle dershane olan ihtiyacın azaldığı bir eğitim sistemi için hazırlık yapıyorum'' dedi.

Dinçer, Küçükçekmece Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği ''Küçük İstanbul Buluşmaları''nda öğrencilerin sorularını da cevaplandırdı.

Öğrenciyken bugün geldiği noktayı hayal edip etmediği sorulan Dinçer, siyasetçi olmayı hayal etmediğini, iyi bir bilim adamı olmayı düşlediğini belirterek, ''Sayın başbakanımızın etkisiyle hayatımın belirli bir safhasından sonra yön değiştirdim. O da beni buraya getirdi'' dedi.

Dinçer, müfredatta gereksiz bilginin olup olmadığının sorulması üzerine de bu soru için zihni bir hazırlık yaparak gelmediğini, bu yüzden aklına ilk geleni söyleyeceğini ifade ederek, ''Biz ilkokul kitaplarında ilkokul çocuklarına ilk yardım nasıl yapılır diye uzun uzun anlatıyoruz.

Bu kadar uzun anlatmanın gereği var mı? '112'ye telefon edin' diye öğretsek yetmez mi? Bunu yaptığımız zaman müfredatta birçok şeyi ayıklamış olacağız'' diye konuştu.

''Notla ölçüm sistemi doğru mu?'' diye sorulan Dinçer, şunları kaydetti:

''Bunun iki boyutu var. Notla ölçmemiz gereken dersler var, notla ölçmememiz gereken dersler var. Bizim sistemimizin ana sorunu bence her şeyi notla ölçüyor olmamız.

Sporla ilgili derslerin notla ölçülmesini tartışabiliriz. Müziğin, güzel sanatların ve benzerinin notla ölçülmesi gerekmediğini düşünüyorum. Not, matematik ve fen dersleri için önemli ölçüm aracı olabilir.''

Dinçer, SBS'de son duruma ilişkin soru yöneltilmesi üzerine de şunları kaydetti:

''Sınava odaklı bir eğitim sistemi, normal bir durum değil. Bütün çocuklarımızın bir şekilde dershaneye yönelmiş olması da çok normal değil. Biz okulumuzda öğrenmemiz gereken dersleri, yetenekleri, kazanımları sınıfımızda kendi öğretmenimizden almalıyız.

Bunun için eğitim sisteminin kendi içinde daha disipline olması, kendi çocuklarını başka öğretmenlere bırakmayacak, onları dershane olmaksızın kendini yetiştirecek iddiasının taşımasını arzu ediyorum. Bu açıdan ben zaman içinde sınavın ve özellikle dershaneye olan ihtiyacın azaldığı bir eğitim sistemi için hazırlık yapıyorum.''

Eğitimin öncelikli sorunu

Dinçer, eğitimin öncelikli sorunu ile ilgili bir soru üzerine de Türkiye'de işsiz olan insanların yüzde 60'dan fazlasının lise ve altı eğitime sahip olduğunu, üniversite mezunlarının da iş bulma oranının yüzde 72 olduğunu aktararak, ''Eğer bir toplumda yoksulluk, sağlık sorunları, gelir dağılımında eşitsizlik ve terör varsa, bunun arkasında eğitimsizlik var. Bu ülkede yaşam kalitesini yükseltmek, sorunları daha kolay çözmek istiyorsak mutlaka çocuklarımızı eğitmeliyiz'' dedi.

Milli Eğitim Bakanı Dinçer, eğitim sisteminin kendi içinde birden çok sorunu olabileceğine işaret ederek, ''2012 yılı için en önemli eğitim sorunu olarak öğretmenlerimizin kariyerlerinin iyi tanımlanması, öğretmenlik mesleğinin geliştirilmesi ve öğretmenlerimizin her kariyer basamağında çalışma şartları ve onların saygınlığını arttıracak tedbirlerin alınması olarak gördüm'' diye konuştu.

Bugüne kadar derslik sayılarını, mali kaynakları arttırdıklarını dile getiren Dinçer, ''Bütçeleri, derslik sayılarını arttırmak gerekir. Doğru ama öğretmenlerimiz en iyisi değilse diğerlerinin etkinliği zayıf kalır. Bunların hepsinin iyi kullanılması öğretmenlerin iyi kullanılmasıyla mümkündür'' dedi.

Dinçer, öğretmenlerin kendisinden maaşlarına zam ve kadro sözü gibi çeşitli vaatler beklediğini aktararak, ''Esas mesele öğretmenlik mesleğinin bu ülkede herkesin en akıllı, en kabiliyetli, en idealist insanların seçtiği bir mesleğe dönüştürmeyi, diğer iki sorundan daha öncelikli görüyorum.

Şuna inanıyorum, eğer bu ülkede en yetenekli insanları öğretmenliğe yönlendirebilirsek, öğretmenlerimizin başarısını arttırabilirsek, arkasından çalışma şartlarının iyileşmesi çok daha kolaydır ve peşinden gelecektir. Biz yeter ki bunların her birini çözebilecek uzun bir perspektife sahip olalım'' diye konuştu.

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Yeni dünya rekoru onun oldu

Banque Populaire V adlı gemisiyle Fransa'nın Breast limanına dün akşam gelen Peyron ve mürettebatı, 48 gün, 7 saat, 44 dakika 52 saniyelik eski rekorun sahibi Fransız gemi kaptanı Franck Cammas'ın rekorunu 3 gün farkla kırarak dünyayı gemiyle en hızlı dolaşan gemi kaptanlarına verilen Jules Verne Ödülünü kazandı.

Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy, limana gelişinin ardından Kaptan Peyron'u telefonla arayarak başarısından dolayı kutladı.

Peyron rekoru kırdıktan sonra yaptığı açıklamada, ''Üstünüzden yük kalkıyor. İyi yapılmış bir işin ardından ortaya çıkan coşku ve tatmin duygusunu hissediyorsunuz. Çok gururluyuz ancak hız yüzünden çok yorulduk. Kımıldamayan bir yatağın keyfini çıkaracağız ve kafamızı yastığa vuracağız'' dedi.

Peyron'un kendisi gibi tanınmış bir gemi kaptanı olan kardeşi Bruno Peyron da başarılı kaptanlık kariyeri boyunca 3 kez Jules Verne ödülünü kazanmıştı.

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

'Üniversiteli olmak iyi iş anlamına gelmiyor'

Dinçer, Küçükçekmece Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği ''Küçük İstanbul Buluşmaları''nda yaptığı konuşmada, toplantıda okunan hayat hikayesinin kendisini duygulandırdığını söyledi.

''Hocaların Hocası'' merhum Prof. Dr. Sabahattin Zaim ile ilgili bir anısını paylaşan Dinçer, ''Kendisinin tavsiyelerini dinledim ve 'Ben üniversitede kalıp bilimsel çalışma yapacağım' dedim. Bu benim için kritik bir karardı. 'Madem ben bilimsel çalışma yapacağım o zaman yüksek lisans yapacağım ve yabancı dil öğreneceğim' dedim'' diye konuştu.

Dinçer, üniversiteden mezun olduktan sonra bir tercih yapmak zorunda kaldığını anlatarak, ''Yüksek lisans programlarına gittim. Üniversiteye öğretim üyesi olarak girebilmek için 5-6 kez üniversitelerin yönetim kurullarında kabul edilmedim, sınavları kazanmama rağmen...'' dedi.

İnsanların hayatta bir yerlere gelebilmesi için karşısına çıkan engellerle mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Dinçer, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Her öğrencinin bugünden itibaren geleceğe dair bir hayali, bir vizyonu olması gerekiyor. Ancak bu bir hüsn-ü kuruntu olmamalı. Bunun kişinin kabiliyetini ve potansiyelini içeren gerçekçi bir tarafı olmalı. İnsanlar, başkaları tarafından ne kadar uçuk ve kaçık görülürse görülsün hayallerinin peşinden koşarsa onları gerçekleştirebilir. Hayalleri gerçekleştirebilmek için onun gerekliliklerinden başka bir şey düşünülmemeli.''

-Milli eğitimde yeni sistem hedefi-

Bir toplumda oturmuş bir yapıdan söz edilecekse bir sistemden bahsedilmesi gerektiğini ifade eden Dinçer, şunları kaydetti:

''Öyle bir sistem kurmalısınız ki, kuracağınız bu sistem çok açık, objektif, anlaşılabilir, herkesin bildiği, fark ettiği bir yapıya kavuşmalı. Herkes oyunun kuralını bilmeli ve herkes bugün bir yere başladığında ve o işin gereklerini yerine getirdiğinde nereye ulaşacağını görebilmeli. Bunu yaptığınız zaman toplumdaki insanlar güven içinde olur. Ben de sürekli gittiğim her yerde bir sistem kurmayı, o sistemin ögeleri arasındaki ilişkileri tanımlamayı, o sistemin işleyiş süreçlerini ortaya koymayı, herkesin kurallarını bildiği bir oyun düzeni oluşturmayı önemsedim. Milli Eğitim Bakanlığımda da aynı şeyi yapmak istiyorum. Milli Eğitim Bakanlığında da kararları bir bakanın ya da bireyin verdiği, bazen öğrencinin, bazen öğretmenin, bazen de aile fertlerinin lehine kararların verildiği veya zaman içinde bunların da değiştiği bir yapıyı değil, istiyorum ki Türkiye'de öyle bir milli eğitim sistemi kuralım ki o sistemde öğretmenler hangi şartlarda öğretmen olacaklarını görsün, hangi şartlarda öğretmenlik yapacaklarını bilsin, kendi kariyer planlarına dair kafalarında bir fikir, bir hayal, bir plan oluşsun. Bunun gereklerini yerine getirdikçe de kendi mesleki alanları içerisinde yükselerek bir kariyer oluştursunlar. Herhangi bir yere gelebilmek için çevrelerinde siyasetçileri tanıyan insanları aracı koyacak mekanizmalara tevessül etmeden, kendi planını yapıp o planı gerçekleştireceği açık, objektif bir sistemi tanımlayalım.''

-Sistemin öğrencilere ve bakanlığa yönelik boyutu-

Söz konusu mekanizmanın öğrencilere ve bakanlık çalışanlarına yönelik boyutuna da değinen Dinçer, şöyle devam etti:

''Öğrencilerimiz de bilsinler ki okula ne zaman başladığı, ne zaman bitirdiği ve bu süreç içinde neleri kazanıp, hangi bilgi ve yeteneklerle donanırsa mezuniyeti hak eder, hangi mezuniyetten sonra nereye daha kolay ulaşabilir, bunun kurallarını baştan sona bildiği bir yapı oluşsun. Aynı şekilde bakanlık çalışanları için de bu söz konusu. Öyle bir mekanizmayı objektif bir şekilde kurmalıyız ki, kimin hangi görevleri, nitelikleri gerçekleştirirse o zaman belirli bir yere terfi ederek ulaşabileceğine dair kariyer planını önceden görsün. Bu yapıyı objektif bir şekilde kurduğunuzda belki birçok arkadaşımın beni sıkça eleştirdiği gibi beşeri birtakım inisiyatiflere daha az yer kalacak, belki birilerinin şefkatine, merhametine çok gerek kalmayacak ama en en azından herkesin oyunun kurallarını bildiği bir mekanizmayı üretmiş olacağız.''

Dinçer, hayatta başarılı olmanın veya bir yerlere gelmenin temel dinamiklerini değişim, bilgi, eylem ve sevginin oluşturduğunu aktararak, ''Dünya sürekli değişiyor ve hiçbir zaman insanın sahip olduğu bilgi ve yetenek aynı kalarak ayakta kalması ve başarılı olması mümkün görülmüyor. Dünyada yeni meslekler, yeni kabiliyetler söz konusu olurken, lise ya da üniversite mezunu olmak iyi bir iş bulmak ve rekabette ayakta kalmak anlamına gelmiyor'' dedi.

Değişimin yönünü de bilginin belirlediğine işaret eden Dinçer, ''Bilgi olmadan nitelikli karar vermek çok mümkün değil. Ancak bilmek yetmez. Pek çok insan pek çok bilgiye sahip olabilir. Bunlar hayata aktarılamazsa sahip olunan bilginin pek bir anlamı yok'' diye konuştu.

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

MHP'nin 'dalağı dışarıda' vekili dobra dobra anlattı

Deniz Güçer'in röportajı

‘Maaşımın tamamı Kocaeli Valiliği’nin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan 50 öğrenciye gidiyor. Vali kriterlere uygun olanları seçti’

‘Benimki ‘kral çıplak’ demekti. Milletvekilleri benim gibi düşünüyor ama ifade edemiyorlar bir tek Cemil Çiçek bu işin arkasında aslan gibi durdu’

Emekli milletvekillerinin maaşlarına yapılan zammın ardından twitter’a mesaj atarak, 11 bin liralık masraf tablosu çıkaran ve tartışma başlatan MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, VATAN’a konuştu. Türkkan’ın açıklamaları şöyle:

- Maaş zammı düzenlemesi sırasında en çok konuşulan milletvekili oldunuz. 11 bin liralık geçinme rakamı, nasıl bir rakamdır?

Bu bir örnekleme. Bazıları, “2 bin 500 liralık kiralık evde oturma” diye tenkitte bulundu. Arkadaş, Ankara’da möbleli bin liralık ev varsa orada oturayım da, ne fark ediyor? 11 bin lira, 9 bin 500’e düşüyor. Haydi biraz azalttık 7-8 bin lira. Ayrıca ben bunu rahatça söyledim çünkü, milletvekili maaşımı almıyorum. Mazbatamı aldığım gün, Kocaeli Valisi ile bir protokol yaptım. Maaşımın tamamı Valiliğin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan 50 öğrenciye gidiyor. Öğrencilerin seçimine müdahale etmedim, Vali kriterlere uygun olanları seçti. Yani milletten aldığımızı, millete verdik. Benim maaşla ilgili beklentim yok.

Peki twitter üzerinden yaptığınız bu çıkışın nedeni ne?

Özellikle Anadolu’dan gelen milletvekillerinin böyle harcamaları var. Herhangi bir lobinin adamı değilse, oradan ekstra maaş almıyor, iş takip etmiyor, aracılık yapmıyorsa, bu maaşla geçinmesi zor.

En büyük eleştiri, “Bu ülkede insanlar 700 liraya geçinmeye çalışıyor” oldu...

Öncelikle memlekette asgari ücret açlık sınırı bile değil, yokluk sınırıdır. Ama orada yazdığım geçim endeksi değil, milletvekilli harcamaları. İçinde ailesinin yemesi içmesi de yok! Bunu bazı milletvekleri yüzde 25 aşağı çeker, bazısı üzerine çıkar. Nitekim doğudan gelenler çok daha kötü durumda. Farklı bir şey söylüyorum: Milletvekiliyseniz, bu harcamaları yapıyorsunuz. Seçmen geldiği zaman giderken yol parasını istiyor. STK’lar otobüsle geliyor, parasını siz veriyorsunuz. Ben her hafta asgari 200 kişiyi ağırlıyorum... Bana göre milletvekili maaşı 500 lira olsun. O zaman oy verip sesleri çıkmayan 216 milletvekilini göreyim. Hatta emeklilik hakları da olmasın, sürüm sürüm sürünsünler. Çözüm bu mudur?

Yine de 11 bin lira ile 700 lira arasında çok büyük bir uçurum var...

Bir daha söylüyorum, özellikle asgari ücretle emekli olanlar yaşamıyorlar, sadece nefes alıyorlar. Bu Türkiye’nin acı gerçeğidir ve 10 yıl hükümette olan AKP’nin ayıbıdır. Asgari ücretle geçinenlerle ilgili resmi rakama da inanmıyorum. Çünkü çoğu işletme istihdama binen vergi yüklerinden dolayı çalışanlarını verdikleri ücretle değil, asgari ücretle gösteriyorlar. Bu nedenle rakamlarda çok cidi bir sapma var. Ancak bir kişi kişi bile olsa o yokluk sınırındadır ve olmaması gerekir. Bana göre asgari ücret 1500 liradan aşağı olmamalı. Ben sanayiciyim, bir tek gün asgari ücretle işçi çalıştırmadım.

Siz nasıl geçiniyorsunuz?

Kendi iş yerimden sağladığım ücretle geçiniyorum. Ama bir milletvekili mecburen o rakamı harcıyor. O eleştirenlerin hepsi buraya gelip, ‘Benim için şuraya telefon açar mısınız’ diyor. O da bir masraf.

Çiçek aslan gibi durdu

Çıkışınıza vekiller destek verdi mi?

Gizli destek verdiler. Öyle yürekli, açıkca ortaya çıkan bir kişi olmadı. Sadece Sayın Başkan Cemil Çiçek bu işin arkasında aslan gibi durdu. Bana göre takdir edilesi bir davranıştır. Madem öyle, tekrar ediyorum: Vekil maaşları 500 lira olsun. Herkes meccanen gelsin çalışsın. Ben öyle yapıyorum. Geçen gün eskiden Tarım Kredi Kooperatifleri Başkanı olan bir arkadaşın ayrılırken maaşının 46 bin lira olduğu söylediler. Mesela özel sektörde, orta ölçekli bir firmada genel müdür yardımcısı bile 15 bin liradan aşağıya çalışmaz. Ama burada esas mesele milletin yokluğuyla ilgili. Millet de haklı. Sen ona 700 lira asgari ücret söyleyeceksin, sonra milletvekili maaşlarına zam yapacaksın. Kesinlikle asgari ücret en az 1500 TL olmalı.

Peki milletvekillerinden hiç sizi eleştiren oldu mu?

Hayır. Neredeyse hepsi “maaş almadığın için senin söylemen daha doğruydu” dediler. Benimki “kral çıplak” demekti. Benim gibi düşünüyor ama ifade edemiyorlar. Yürekli olmak lazım. Bu arada geceyarısı çıkmasına karşıyım. Normal bir saatte milletvekillerinin saydığım harcamaları konuşulup, çıkarılabilirdi. Gece yarısı çıkmasının anlamı yoktu. Bakın orada 4 grubun imzası var. Bu saatten sonra yapılan her türlü söylem popülizmdir.

Sayın Bahçeli size tasarruf önereceğini söyledi. Görüştünüz mü?

Hayır. Sayın genel başkanımızla görüşmedik henüz. Ama tavsiyesine uydum, öğle yemeği yemedim (gülüyor). Benim liderim olduğu için söylemiyorum, kendisi son derece asil bir insandır. Ben siyaseti zaten Devlet Bey için yapıyorum. Aslında özel hayatımda da çok tasarruflu adamım.

Cumhurbaşkanı’nın vetosunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tamamını veto etmedi. “Bakın, geri gönderin” demiş. İnsan inandığı bir şeye oy verir, inanmıyorsun vermeyeceksin. Verdiysen savunacaksın. Vatandaşa durumu izah etmek mümkün. Yeter ki düzgün ve samimi olun. Doğru düzgün de anlatılamadı.

Doğu’dan gelen vekiller daha mağdur dediniz, daha çok misafirleri olduğu için mi?

Onlara gelenler tam ihale gibi. Bir hafta, on gün kalanlar görüyorum. Milletvekili yemeğini, barınmasını karşılıyor. Ayrıca milletvekili olup iflas etmiş çok adam tanıyorum. Tamam çok para kazananlar da var. Millevekili iki hafta seçim bölgesine gitmese topa koyarlar. Arabasına tüp taktıran milletvekilleri var demiş Oktay Vural. Ben tanımıyorum ama inşallah jaguar alıp arkasına tüp taktırmamıştır (gülüyor)

Jaguarı olan milletvekili olabilir mi?

İş dünyasından geliyorsa, kazancı varsa olur. Ben popülizm yapamam. Aday olduğumda “Yerli arabaya bin” dediler. “Niye kandıralım insanları” dedim, binmedim.

‘Meclis’in yemekleri Kabataş Erkek Lisesi’nin karavanasına benziyor’

Meclis’te komik bulduğunuz bir şey var mı?

Meclis Başkanı ve başkanvekillerinin frak giymesi. Müsamerede gibi hissediyorum kendimi. Bu geleneksel bir iş, ritüel ve böyle olması güzel ama komiğime gidiyor. Sayın Çiçek’i uzun süredir tanıyorum. Papyon ve frakla gördüğümde kendimi gülmekten alamıyorum.

Meşhur koltukların görüntüsü ve konforu nasıl?

Çok kötü. Klima sistemi insanları hasta ediyor. Dikkat edin, Meclis’te hasta bitmiyor. Renklerin seçimi çok kötü. Eski Genel Kurul çok daha güzel ve kaliteliydi.

En iyi kim yönetiyor Genel Kurul’u?

Tartışmasız Meral Akşener. En kötü yöneten de Sağlam. Sağlam’ın Başkanvekili olması, ciddi bir trafik kazası.

Yemekhaneyi nasıl buluyorsunuz. Ucuz ve başarılı mı?

Hep aynı çeşit yemeklerden bıktık. Ben bir de bekar kalan bir milletvekiliyim, hep orada yiyorum. Ucuz ama başarılı olduğu konusunda hemfikir değilim. Benim gibi Ankara’da bekar kalan arkadaşlarımla akşamları eve gidiyoruz, ben yemek yapıyorum.

Kimlere yemek yapıyorsunuz?

Ali Torlak ve Celal Adan. Yurttan ve cezaevinden kalma güzel bir yemek yapma kültürüm var. Tüm yemekleri iyi yaparım. Meclis lokantasının yemekleri, bizim Kabataş Erkek Lisesi’nin karavana yemeklerine benziyor.

‘Şimşek’ten özür dilerim‘

Kürsüyü en iyi kim kullanıyor?

Eski dönemlerde ANAP Millevekili Alparslan Pehlivanlı vardı. Muhteşem hatipti. Onun gibi bir vekil olmak isterdim ama nerede. Şunu da söylemem lazım: Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le ilgili çok ciddi önyargılarım vardı. Bütçe görüşmelerinden sonra gidip özür diledim. Muhalefetin tüm sorduklarına en samimi cevapları veren, eleştirileri olgunlukla karşılayan isim Şimşek oldu. Muhalefet sonuçta her şeyi sorar ama büyük bir olgunlukla cevap verdi. Bence bütçe görüşmelerinin yıldızı Bakan Şimşek’tir. Beni çok şaşırtan bir bakan oldu.

‘Dalağı dışarıda bir adamım’

Twitterdan kadın milletvekillerine laf attınız, “Yağlı saçlarla geliyorlar” bile dediniz...

Ben dalağı dışarıda bir adamım. Birtakım şeyleri ifade etmekte çok zorlanmam.

İyi de pek nazik değil?

Bir, iki hanım arkadaşımız artık yağlı da değil, kalıp olmuş saçlar. İsim vermiyorum ama hakikaten öyle. İnsan temiz giyinmek, temiz olmak zorunda. Kadın erkek fark etmez. Çok kötü uyarı değildi. Ertesi gün tüm hanımlar fön çektirip gelmişti (gülüyor). Milletvekillerinin önemli bölümünü dışarıdan tanıyorum. Genel Kurul salonu ciddi bir tiyatro salonu gibi. İnsanlar kendilerini oynamıyorlar. Belki de bu işin şiarında var ama benimsemem zor. Üslubumu farklı kılamam ve 52 yaşından sonra yeni bir Lütfü yaratmam mümkün değil.

Gelir gelmez kavgalara karıştınız. Şu meşhur sallama meselesi...

Ben o gün Egemen Bağış’a yönelik konuşma yaparken, AKP’li bir milletvekili galiz küfürler ediyordu. Konuşma bitinceye kadar cevap vermedim. Bittikten sonra parmağımı sallayıp, “Yerinden küfür etmekle kabadayılık olmaz” dedim. “Parmağını sallama” deyince, “Yumruk da sallarım” anlamında o sözü söyledim. O yüzden özür dilemedim zaten. Mesela Melda Onur. Muhteşem giyinir Melda, bayılıyorum. TBMM’nin önemli bir rengi. Destekliyorum çünkü başkasını oynamıyor.

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Friday, January 27, 2012

Otomobil tünel duvarına çarptı: 4 ölü

Edinilen bilgiye göre kaza, D 100 karayolu Seka Tüneli'nde saat 04.00 sıralarında meydana geldi. İzmit'ten İstanbul istikametine seyir halinde bulunan Murat Akçelik idaresindeki 41 KF 298 plakalı otomobil, kontrolden çıkarak tünel duvarına çarptı. Kazada sürücü Murat Akçelik (35), kardeşi Tuğba Akçelik(28), Mehmet Erdoğan (23) ve Zeynep Mehmetoğlu (23) hayatını kaybetti.

Kazada hayatını kaybeden Zeynep Mehmetoğlu'nun Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi, Mehmet Erdoğan'ın ise KOÜ Halklar İlişkiler Bölümü öğrencisi olduğu öğrenildi.

Sıkıştıkları araçtan itfaiye ekipleri tarafından güçlükle çıkarılan cenazeler, Seka Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

İHA

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Yeni yılda ilk kriz uyarısı Belçika'ya geldi

Avrupa Birliği’nin bütçe açıkları konusunda izlemeye aldığı ülkeler arasında yer alan Belçika, aralık ayında devreye sokulan kurallar çerçevesinde Komisyon tarafından bir kez daha uyarıldı.

AB Komisyonu, Belçika’da koalisyon hükümetini oluşturan siyasi partilerin yoğun pazarlıklar sonucunda hazırladığı 2012 bütçesini “fazla iyimser” bularak ek tasarruf önlemi talep etti. 1.2 ile 2 milyar euro düzeyinde yeni bir kesinti isteyen Komisyon, Belçika’ya pazartesiye kadar süre verdi.

AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Olli Rehn tarafından Belçika Maliye Bakanı Steven Vanackere’ye gönderilen mektupta, yapılan incelemeler sonucunda 2012’de Belçika’nın kamu açıklarının gayrisafi yurt içi hasılasına oranının hükümetin öngördüğü gibi yüzde 2.8 değil yüzde 3.25 oranında olacağının tespit edildiği belirtildi. AB kuralları gereği bu oranın yüzde 3 oranını aşmaması gerekiyor.

Rehn, önümüzdeki günlerde beklenen kesintinin yapılıp Komisyon’a iletilmesi halinde “Belçika’nın kendisinden beklenen mali çabayı göstermiş sayılacağının” altını çizdi.

‘Hesaplar şaşmadı’

Komisyon’dan gelen uyarıyı sıcak karşılamayan ve kendi hesaplamasının doğruluğunda ısrarcı olan Belçika hükümetinin ilgili bakanları durum değerlendirmesi yaptı. Komisyon’un tutumunda ısrarcı olması halinde Belçika’nın 2012 bütçesinde kesintiye gitmesi kaçınılmaz olacak. Ancak bunun Komisyon’un beklediği gibi en geç pazartesiye kadar yapılması ihtimali oldukça düşük gözüküyor.

Bu durumda Komisyon’un istediği kesintiler yapılana kadar bazı harcamaların geçici olarak dondurulması formülü öne çıkıyor. Hükümet kurma çalışmaları sırasında 11.3 milyar euro düzeyinde kesinti yapan Belçika’nın bu oranı daha da artıracak adım atması iç siyaset açısından ciddi sorun yaratma potansiyeli taşıyor.

Geçen yılın sonuna doğru Belçika’yla birlikte Macaristan, Polonya, Kıbrıs ve Malta’yı bütçe konusunda uyaran ve önlem talep eden AB Komisyonu, 11 Ocak’ta bu beş ülkeyle ilgili değerlendirmesini açıklayacak.

Fitch de not kırdı

Son dönemde siyasi ve ekonomik alanda çalkantılı bir dönemden geçen Macaristan’ın, Uluslararası Para Fonu’yla yürüttüğü anlaşma pazarlıklarında yaşanan tıkanıklık ülkenin notunun bir kredi derecelendirme kuruluşu tarafından daha düşürülmesi sonucunu doğurdu.

Fitch, Macaristan’ın notunu negatif görünümle BB+ seviyesine çekti. Fitch, bu adımıyla Moody’s ve Standard & Poor’s’un daha önce attığı adımı izlemiş oldu.

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Sarıkamış'ın acıları Moral FM'de

Sarıkamış'ın acıları Moral FM'de.container {margin-right: auto;margin-left: auto;}.module .news li a.title {}.module .news li a.spot {}.cuff a.main_cuff div, .cuff a.main_cuff h2, .cuff a.main_cuff span {} 07 Ocak 2012 Cumartesi Ana Sayfam Yap Favorilere Ekle Künye Yeni Üyelik İletişim Sarıkamış'ın acıları Moral FM'de Ana Sayfa Foto Galeri Video Galeri Seri İlanlar Firma Rehberi Tüm Yazarlar 12:30 - Sarıkamış'ın acıları Moral FM'de 12:35 - ABD'liler bu Türk romanını çok sevdi 12:37 - Suudi kraldan rüşvete karşı uyarı! 12:38 - Kılıçdaroğlu'nun Sarıgül'ün adaylığı şartı 12:40 - Müşerref ülkesine dönmeye hazırlanıyor 12:47 - Antalya'da otobüs ile tır çarpıştı 12:48 - Kadın doktor, evinde ölü bulundu 12:50 - Üst düzey Taliban komutanı öldürüldü 12:56 - 'Dünyanın 15. ekonomisi olacağız' 12:57 - 'Üniversiteli olmak iyi iş anlamına gelmiyor' GüncelSiyasetEkonomiSporYaşamEğitim3.SayfaSağlıkMagazinDünyaYerel Dizi-Fragmanmedyagundempolemikkultur-sanatBİLİM-TEKKÜLTÜROTOMOBİLOTOMOBİLKADINFUTBOLBASKETBOLMOTOR-SPORLARIVOLEYBOLSPOR MEDYASISPOR MAGAZİNTENİSTEKNOLOJI Sarıkamış'ın acıları Moral FM'deYazarımız Arif Alkpınar'ın okuyanı ve dinleyeni ürperten Sarıkamış Öykülerini bugün saat 16.30'da Moral FM'de dinleyebilrisiniz 07 Ocak 2012 Cumartesi 12:30Bu haber 5 kez okundu Sarıkamış'ın acıları Moral FM'de

İlgili GalerilerBeşiktaş 2-0 Eskişehirspor Maç Fotoğrafları
Beşiktaş 2-0 Eskişehirspor Maç FotoğraflarıTrabzonspor 2-1 Manisaspor Maç Fotoğrafları
Trabzonspor 2-1 Manisaspor Maç FotoğraflarıGalatasaray 4-1 İstanbul Büyükşehir Maç Fotoğrafla
Galatasaray 4-1 İstanbul Büyükşehir Maç FotoğraflaOrduspor 1-1 Fenerbahçe Maç Fotoğrafları
Orduspor 1-1 Fenerbahçe Maç Fotoğrafları Yazarımız Ariif Akpınar bugün saat 16.30'da yazarımız Meryem Aybike Sinan'ın Moral FM'de sunduğu Divana Gelenler programına konuk olarak Kardan Kanatlar Sarıkamış Hikayeleri adlı kitabını tanıtacaktır. 

Haber Kaynağı : Haber7.com

Anahtar Kelimeler: Yazarımız, Arif, Alkpınarın, Okuyanı, Dinleyeni, ürperten, Sarıkamış, Öykülerini, Bugün, 16.30daPAYLAŞ Tweet Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz. Bu habere yorum yapan ilk siz olun! Ad Soyad:

Yorum:

Yorum yazmak için bu alanı kullanabilirsiniz. Yorum yazarken lütfen aşağıda yazılan uyarıları göz önünde bulundurunuz!

  @name x

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir. İLGİLİ HABERLER Sarıkamış'ın acıları Moral FM'de

Sarıkamış'ın acıları Moral FM'de

Haber 7 yeni yıl projelerini konuştu

Haber 7 yeni yıl projelerini konuştu

Ata Demirer 'Berlin Kaplanı'yla geliyor VİDEO

Ata Demirer 'Berlin Kaplanı'yla geliyor VİDEO

En iyi bloglara Turkcell’den ödül

En iyi bloglara Turkcell’den ödül

Ayşe Arman Altaylı'dan ödünç aldı

Ayşe Arman Altaylı'dan ödünç aldı

Ciner Medya Grup Başkanlığı'ndan açıklama

Ciner Medya Grup Başkanlığı'ndan açıklama

Yiğit Bulut'un görevine son verildi

Yiğit Bulut'un görevine son verildi

Yiğit Bulut twitter'ı da salladı

Yiğit Bulut twitter'ı da salladı

GAZETE MANŞETLERİ -- Gazete Seçiniz --Gazete SeçinizAkşamBirgünBugünCumhuriyetDünyaFanatikGüneşHabertürkHürriyetMilli GazeteMilliyetPostaRadikalSabahSözcüStarTakvimTarafTürkiyeVakitVatanYeni AsyaYeni ŞafakZaman SON DAKİKA Samsunspor 2-0 Galatasaray Canlı Maç İzleBüyükşehir Belediyespor Trabzonspor CanlıBursaspor Mersin İdman Yurdu Canlı Maç İzleAzer Bülbül Ölü BulunduEski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğİlker Başbuğ tutuklanma talebiyle mahkemeyeBeşiktaş 2-0 Eskişehirspor Maç Özeti veGaziantepspor 1-0 Antalyaspor Maç Özeti veBeşiktaş 1-0 Ekişehirspor Canlı Maç İzleGençlerbirliği 1-1 Samsunspor Maç Özeti veOrduspor 1-1 Fenerbahçe Maç Özeti ve GolleriOrduspor 1-0 Fenerbahçe Canlı maç izle ligtvOrduspor 1-0 Fenerbahçe Maçı Saat KaçtaBeşiktaş Eskişehirspor Maçı Saat KaçtaGaziantepspor Antalyaspor Canlı maç İzle ANKET Sonuçlar Tümü ?Bu Yıl Şampiyon Hangi Takım Olur?AntalyasporBeşiktaşBursasporEskişehirsporFenerbahçeGalatasarayGaziantepsporGençlerbirliğiİstanbul BŞBKarabüksporKayserisporManisasporMKE AnkaragücüMersin İYSamsunsporSivassporTrabzonsporOrduspor EN ÇOK OKUNANLAR BUGÜN Milli Piyango Tam ListeMilli Piyango Tam Liste Sonuçlar...Milli Piyango Tam Liste 2012...milli piyango 2012 tam liste...Milli Piyango Çekiliş Sonuçları Tam...Galatasaray Manisaspor Canlı Maç izle...Galatasaray Fenerbahçe Canlı Maç izle...Fenerbahçe Trabzonspor Maçı Saat Kaçta...Galatasaray 3-1 Fenerbahçe Maç Özeti...Galatasaray 1-0 Manisaspor Canlı Maç... BU HAFTA BU AY şömine, izmir şömine, şömine fiyatları, ucuz şömine EN ÇOK YORUMLANANLAR BUGÜN BU HAFTA BU AY Milli Piyango Tam ListeMilli Piyango Çekiliş Sonuçları Tam...Kayserispor 0-2 Bursaspor Maç Özeti...Milli Piyango Çekilişi Tam Liste...Milli Piyango Tam Liste Sonuçlar...MHP'den Zana'ya 'aç tavuk' benzetmesiAntalyaspor Fenerbahçe Maçı Saat Kaçta...Fransız mallarına boykot cevabıErdoğan'ın Katar ziyareti de iptal... SPOR TOTO SÜPER LİG Tür seçiniz:
Puan Cetveli Ligde Bu Hafta ARŞİV 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık 2012 2011 2010 2009 2008 2007 Sarıkamış'ın acıları Moral FM'de

YAZILIM: Haber-Sistemi

Anasayfam Yap Sık Kullanılanlara Ekle Sitene Ekle Künye Reklam İletişim RSS 2012 ©

Capturetr
yakamoz01 friend

ZAIRA SCULPTED JERSEY LONG-SLEEVE CREW-NECK JERSEY DRESSES | Devinas | Trendy Fashion Trendy Wear 2012

ZAIRA SCULPTED JERSEY LONG-SLEEVE CREW-NECK JERSEY DRESSES | Devinas | Trendy Fashion Trendy Wear 2012

Cammu Keşmir karıştı: 1 ölü 6 yaralı

Yerel polis şefi İmtiyaz Hüseyin, militanların sabah saatlerinde ilk olarak Sopore kasabasındaki bir polis merkezine saldırı düzenlediğini, polisin militanlara karşılık verdiğini ancak kimsenin yaralanmadığını söyledi.

Polis şefi Hüseyin, aynı militanların daha sonra zırhlı bir araca saldırdığını, 1 sivilin öldüğünü, 2 polis memuru ve 3 sivilin de yaralandığını belirtti.

İsyancıların her 2 saldırıdan sonra hükümet binasına el bombası attığı ve 1 kişinin yaralandığı kaydedildi.

Saldırıların sorumluluğunu henüz üstlenen olmadığı belirtildi.

Cammu Keşmir'de ondan fazla ayrılıkçı örgüt 1989'dan bu yana eyaletin bağımsızlığı ya da Pakistan'la birleşmesi için Yeni Delhi hükümetiyle mücadele ediyor.

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Van'ın sözde bağışçısı deşifre edilecek

Metin Can'ın haberi

Vatandaşların bireysel yardımlarını iki büyük televizyon kampanyası izledi. Söz konusu kampanyalarda 150 milyon TL'ye yakın para toplandı.

Sadece ulusal değil yerel basında da birçok organizasyon gerçekleşti. Ayrıca bazı şirketler bu tutarın dışında gazetelere demeç vererek yardımda bulunduklarını açıkladı.

Ancak edinilen bilgiye göre özellikle medya üzerinden yürütülen yardım kampanyalarında vaat edilen yardım tutarıyla gerçekleşen yardımlar arasında yarı yarıya fark oluştu. Bunun üzerine medya üzerindeki yardımların tek adresi olan Başbakanlık Afet Koordinasyon Merkezi ve Kızılay harekete geçti.

BAĞIŞÇILAR ARANIYOR

Kızılay ve Başbakanlık yardım sözü verip de ödeme yapmayanlara telefonla ulaştı ve yardımın yapılıp yapılmayacağını sordu. Bazı yardımlarda sözlerin tutulmadığı tespit edilince vaat sahiplerine bir ay daha süre verildi.

Bu süre içinde de verilen sözler yerine getirilmezse ilgili kurumlar, bu isimleri kamuoyuyla paylaşacak. Başbakanlık Afet Koordinasyon Merkezi'nin hedefinde 50 milyar liranın üzerindeki yardımlar var.

Verilen sözlerin takibi kapsamında ilgili kişileri tek tek arıyor. Kurumun hedefinde ise öncelikle büyük vaatler var. Bu kapsamda verilen en büyük sözler arasında yer alan bir inşaat firmasının 500 konutluk sözü de mercek altına alındı.

Sabah

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Samsunspor 2-0 Galatasaray Canlı Maç İzle Ligtv (ŞİFRESİZ)

Lig lideri Galatasaray, Süper Lig’in 19. haftasında lider Galatasaray, deplasmanda Samsunspor ile karşılaşacak. Karşılaşma öncesi iki takımın son durumu ve muhtemel 11’ler burada...

AYRINTILAR

Dk. 6: Engin Baytar'ın pasında Baros, yakın mesafeden topu auta gönderdi.
Dk. 22: Savunmanın arkasına sarkan Ekigho, takımını öne geçirdi.
Dk. 33: Sabri'nin hatasını affetmeyen Ekigho, farkı ikiye çıkardı.

İLK YARI SONA ERDİ

45. DK 
4. Hakem Murat Türker ilk yarının sonuna 1 dakika eklendiğini gösteren tabelayı kaldırdı.
44. DK 
Samsunspor'da Zenke sol kanatta ofsayt pozisyonunda kaldı.
43. DK 
Galatasaray gole çok yaklaştı. Elmander ceza sahası içinde müsait pozisyonda kaleye sert vurdu ve top az farkla üstten auta çıktı.
41. DK 
Galatasaray atağında Emre Çolak ceza yayı üzerinden kaleye şut denedi ama top az farkla auta çıktı.
39. DK 
Samsunspor'da Hakan Arslan ceza sahası içinde ofsayt pozisyonunda kaldı.
38. DK 
Galatasaray atağında Emre Çolak sol kanattan ceza sahası içine ortasını yaptı ama savunma topu uzaklaştırdı.
36. DK 
Galatasaray atağında Sabri sağ kanata atılan topa hareketlendi ama savunmada Yenal araya girerek topu uzaklaştırdı.
34. DK 
Galatasaray atağında Engin Baytar sağ kanattan topla ilerledi ama top auta çıktı.
32. DK 
GOOOOOLLLLL!!!!! Samsunspor Ekigho Ehiosun ile 2. golü buldu. Savunmada Sabri'nin hatasında Ekigho Ehiosun topu aldı, ceza sahası içine girdi yerden sert vurdu ve top köşeden ağlarla buluştu.
30. DK 
Samsunspor atağında Fink ceza sahası içine doğru uzun oynadı ama top taca çıktı.
29. DK 
Samsunspor atağında Ehiosun topla beraber ceza sahası içine girmek istedi ama savunmada Semih topu uzaklaştırdı.
28. DK 
Samsunspor atağında Zenke topla beraber ceza sahası içine girdi ama savunmada Semih son anda müdahele ederek topu uzaklaştırdı.
26. DK 
Galatasaray atağında Baros sol kanata yerden oynadı ama top doğrudan auta çıktı.
25. DK 
Galatasaray'da Selçuk İnan sağ kanattan korner kullandı, ceza sahası içine ortasını yaptı ama savunmada Melo'dan önce topu uzaklaştırdı.
23. DK 
Samsunspor atağında Ehiosun ceza sahası önünde şut açısı aradı ama savunma araya girerek topu uzaklaştırdı.
21. DK 
GOOOOOLLLLL!!!!! Samsunspor Ekigho Ehiosun'un attığı gol ile 1-0 öne geçiyor.Zenke ceza sahası içine arapasını verdi, Ekigho Ehiosun topla buluştu kaleci Muslera'yı geçti ve topu boş ağlara gönderdi.
20. DK 
Samsunspor atağında Murat Yıldırım ceza sahası dışından kaleye sert vurdu ama top savunmaya çarparak uzaklaştı.
18. DK 
Samsunspor atağında Fink ceza sahası içine arapasını verdi ama savunma araya girerek topu uzaklaştırdı.
17. DK 
Samsunspor atağında Murat Ceylan sağ kanattan ceza sahası içine ortasını yaptı ama top kaleci Muslera'da kaldı.
16. DK 
Galatasaray atağında Melo duvar paslaşması yaparak ceza sahası içine girmek istedi ama savunma araya girerek topu uzaklaştırdı.
14. DK 
Galatasaray atağında Emre Çolak ceza sahası içinde sağ çaprazdan uzak köşeye sert vurdu ama top az farkla auta çıktı.
13. DK 
Samsunspor atağında Zenke ceza sahası içinde topla buluştu ama hakem öncesinde Zenke'nin topu elle aldığına karar verdi.
12. DK 
Galatasaray atağında Emre ceza sahası içine yerden oynadı ama top auta çıktı.
11. DK 
Galatasaray'da Emre Çolak sağ kanattan korner kullandı, ceza sahası içine ortasını yaptı ama savunma topu uzaklaştırdı.
9. DK 
Galatasaray atağında Melo sağ kanattan ceza sahası içine yerden oynadı ama top savunmaya çarparak kornere çıktı.
7. DK 
Samsunspor atağında Fink orta alandan ileriye doğru uzun oynadı ama top kaleci Muslera'da kaldı.
5. DK 
Samsunspor atağında Zenke ceza sahası dışından kaleye şut denedi ama top üstten auta çıktı.
4. DK 
Galatasaray atağında Emre Çolak sol kanattan ceza sahası içine ortasını yaptı, Baros gelişine vurdu ama top üstten auta çıktı.
2. DK 
Galatasaray atağında Sabri ceza sahası dışından kaleye şut denedi ama top auta çıktı.
1. DK 
Karşılaşma Samsunspor'dan Zenke'nin vuruşuyla başlıyor.
M.Ö. 
Samsunspor ise karşılaşmaya kalede Ertuğrul, savunmada; Adem, Kemal, Akaki, Yenal orta alanda; Murat Yıldırım, Murat Ceylan, Hakan, Fink, Ekigho Ehiosun forvette ise Zenke 11'i ile başlıyor. 
M.Ö. 
Galatasaray kalede Muslera, savunmada; Sabri, Ujfalusi, Semih, Hakan Balta, orta sahada; Melo, Selçuk İnan, Emre Çolak, Engin Baytar forvette ise Baros ve Elmander 11'i ile sahaya çıkacak.
M.Ö. 
Spor Toto Süper Lig'de Galatasaray 40 puanla 1., Samsunspor ise 13 puanla 16. sırada bulunuyor.
M.Ö. 
Spor Toto Super Lig 2011 - 2012 Sezonu 19. hafta karşılaşmasında Samsun 19 Mayıs Stadında Galatasaray ve Samsunspor karşı karşıya geliyor.
Spor Toto Süper Lig'in 19. haftasında lider Galatasaray, deplasmanda Samsunspor ile karşılaşacak.

Samsun 19 Mayıs Stadı'ndaki karşılaşmada Özgür Yankaya düdük çalarken, Yankaya'nın yardımcılıklarını İsmail Şencan ve Mehmet Cem Hanoğlu yapacak.
Spor Toto Süper Lig'de 07 ocak 2012 tarihinde iki ekip tam 60. kez karşı karşıya gelecek.

İlk defa 1970 sezonunda karşılaşan iki takımın bugüne kadar çıktıkları 59 karşılaşmanın 38'inde Galatasaray, 7'sinde ise Samsunspor galip gelen taraf oldu.

Rakibinin kalesinde 123 gol gönderen Cimbom, bu karşılaşmalarda kalesinde toplam 42 gol gördü.
amsunspor Galatasaray maçı saati  (canlı maç lig tv'De) -güncel spor haber

Ve işte o lider aslan Galatasaray'ın karadenizde sonucu büyük bir merakla beklenen maçı Samsunspor Galatasaray maçı saati canlı maç izle. Samsunspor Galatasaray maçı saat kaçta. Samsunspor Galatasaray maçı canlı maç izle lig tv de. Samsunspor Galatasaray maçı canlı lig tv den saat 19.00 da izle nebilir...

Süper Toto Süper Lig 19. hafta maçında lider Galatasaray Samsunspor deplasmanına çıkıyor. Samsunspor Galatasaray maçı saat  19.00'da başlacak ve Samsunspor Galatasaray maçı lig tv ekranlarından canlı izle nebilecek. Samsunspor Galatasaray maçında hakem Özgür Yankaya düdük çalacak. Samsun deplasmanına giden Lider Galatasaray'ın tek hedefi Samsunspor Galatasaray maçında 3 puanla ayrılarak en yakın takipçisi ile arasındaki puan farkını korumak.

Galatasaray Samsunspor maçı izle (Canlı Lig tv izle) Samsun GS maçı izle.Galatasaray Samsunspor maçı izle (Canlı Lig tv izle) Samsun GS maçı izle canlı.Galatasaray Samsunspor maçı izle (Canlı Lig tv izle) Samsun GS maçı izle canlı maç izle.İşte Galatasaray Samsunspor maçı izle (Canlı Lig tv izle) Samsun GS maçı izle...

Samsunspor Galatasaray maçı saat kaçta? (canlı maç izle) Lig tv izle. Heyecan dorukta Samsunspor Galatasaray maçı bugün. Samsunspor Galatasaray maçı izle.Samsunspor Galatasaray maçı Lig tv canlı izle.canlı maç izle.İşte Samsunspor Galatasaray maçı saat kaçta? (canlı maç izle) Lig tv izle...

Spor Toto Süper Lig'de 19. hafta maçında Lider Galatasaray deplasmanda Samsunspor sınavına çıkıyor. Galatasaray Samsunspor maçı canlı olarak saat 19:00'dan itibaren izleyebilirsiniz. Lig tv'de saat 19:00'da canlı olarak Galatasaray Samsunspor maçını izleyebilirsiniz.
SAMSUN'DA GALATASARAY ÜSTÜN

Samsun'da oyanan iki takım arasındaki maçlarda sarı-kırmızılı ekibin üstünlüğü göze çarpıyor. 11 kez Samsun'da galip gelen Galatasaray, deplasmanda sadece 5 kez yenilirken, 13 karşılaşma ise beraberlik ile noktalandı.

Samsun 19 Mayıs Stadında en son 2005 yılında oynanan karşılaşma, 2-1 lik Galatasaray galibiyeti ile noktalanmaştı.

EBOUE YOK SABRİ VAR
Sarı-kırmızılı ekipte ülkesi Fildişi Sahili'nin Afrika Ulusal Kupasındaki karşılaşmalarında forma giyecek olan Galatasaray'ın başarılı sağ beki Emmanuel Eboue, İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında sarı kart cezalısı durumuna düşen Kazım Kazım ve sakatlığı devam eden Yekta Kurtuluş forma giyemeyecek.

Sakatlığı yüzünden uzunca bir süre futboldan uzak kalan,iyileşmeye başlayan ve yeni yeni takımla antremanlara çıkan Sabri Sarioğlu ise maç kadrosuna dahil edildi.

EBOUE'NİN OLMAYIŞI CAN SIKIYOR

İlk yarının son haftalarında büyük bir çıkış yakalayan ve ikinci yarının ilk maçında da İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında kazanarak galibiyet serisini 7 maça çıkaran Galatasaray'da hedef seriyi 8 maça yükseltmek.

Son birkaç gündür Afrika Kupası'na gidecek olan Eboue'yi Samsun'a götürmeyi planlayan Galatasaray'da tüm çabalar sonuç vermedi. Fildişili'den gelen kötü haberle arayış içine giren teknik direktör Fatih Terim, takımla çalışmalara yeni başlayan Sabri Sarıoğlu'nun henüz oynayacak duruma gelmemesi nedeniyle endişeli ancak, Sabri kafile ile birlikte Samsun'a götürüldü.

Öte yandan Kazım Kazım da sarı kart cezası nedeniyle Samsunspor karşısında takımını yalnız bırakacak.

AFRİKA KUPASI SAMSUN'U DA VURDU

Devreye 5 maçlık galibiyet hasretiyle giren ve 18. haftada Gençlerbirliği ile 1-1 berabere kalarak özlemini 6 maça çıkaran Samsunspor bu maçtan güzel bir skorla ayrılmayı planlıyor.

Kırmızı-beyazlı ekipin ara transfer döneminde Gaziantepspor'dan kadrosuna kattığı Murat Ceylan uzun zamandır kulübüyle antrenmana çıkıyor ve bu maçta hocası tarafından görev verilmesi halinde sahada olacak.

Sakatlığı bulunan Selim Teber ile Afrika Kupası'nda mücadele etmek üzere Burkina Faso kadrosunda bulunan Aristide Bance ise bu önemli mücadelede forma giyemeyecek.

MUHTEMEL 11'LER

SAMSUNSPOR
Ertuğrul
Adem
Kemal
Akaki
Yenal
Murat Yıldırım
Murat Ceylan
Fink
Dominguez
Zenke
Ekigho

GALATASARAY
Muslera
Ujfalusi
Servet
SemihHakan
Sercan
Melo
Selçuk
Emre
Baros
Elmander

STAT: Samsun 19 Mayıs StadıSAAT: 19:00
HAKEM: Özgür Yankaya
YAYIN: Lig TV &TelgrafTurk.Com Canlı Anlatım Servisi
SARI-KIRMIZILILAR ÜSTÜN

Spor Toto Süper Lig'in ilk yarısında oynanan maçta rakibini 3-1 ile geçen Galatasaray, Samsunspor ile lig tarihindeki 60. karşılaşmasına çıkacak. Bundan önce oynanan 59 maçta sarı-kırmızılıların 38 galibiyetine karşılık, Samsunspor'un 7 galibiyeti bulunuyor.  'Cim-Bom', kırmızı-beyazlıların filelerini 40 kez sarsarken, kalesinde ise 23 gol görmüş durumda.

Samsunspor'un ev sahipliğinde oynanan 29 maçta rakibine beş kez mağlup olan Galatasaray, 11 mücadelede sahadan galip ayrılırken, 13 maçta ise  eşitliği bozamadı.

KİLİT ADAM SELÇUK İNAN

Galatasaray'da bu sezon 18 haftalık bölümdeki tüm maçlarda forma giyen Selçuk İnan, 1620 dakika sahada kaldı.
Spor Toto Süper Lig'in 18. haftasındaki İstanbul BŞB karşılaşmasında bir gol ve iki asist yapan 27 yaşındaki oyuncu, gol sayısını altıya yükseltti ve takımın en golcü ismi Johan Elmander'i yakaladı.

Başarılı performansıyla dikkat çeken yıldız, ligde sezon başından bu yana 8 asist yapmayı başardı.

Fildişi Spor Bakanı Legris, “Cumartesi 11.00’de Paris’te olmazsan bir daha milli takım forması giyemezsin” diyerek Galatasaraylı futbolcuyu tehdit etti.

Sarı-kırmızılıların, Fildişi Sahilli futbolcuyu bugünkü Samsunspor deplasmanında oynatma planı, ülkesinin izin vermemesi nedeniyle gerçekleşmedi. Eboue’yi bu akşamki 90 dakikada oynatmak için bütün imkanları seferber eden Cim-Bom, futbolcuyu gerekirse özel uçakla Abu Dabi'ye göndermeyi teklif etti.

TERİM İZİN İSTEDİ

Teknik Direktör Fatih Terim de, Fildişi Sahili Futbol Federasyonu Başkanı ile Spor Bakanı Philippe Legris ile telefonda görüştü. Eboue’ye ihtiyaçları olduğunu anlatan Terim, yıldız futbolcu için izin istedi. Başkan Ünal Aysal da, özel uçağını tahsis edeceğini ve maçtan hemen sonra Eboue’yi Abu Dabi kampına göndereceklerini bildirdi.

TEHDİT ETTİ

Eboue de Samsunspor maçında oynamak için temaslarda bulundu. Ancak Bakan Legris, “Eğer Eboue gelmezse bir daha milli takım forması da giyemez. Afrika Uluslar Kupası'nı almak istiyoruz” tehdidinde bulundu. Milliyet'in haberine göre, bu gelişme üzerine Eboue, Samsun kafilesinde yer almadı ve dün gece Paris’e gitti.

Samsunspor, Galatasaray maçını kazanarak alt sıralardan kurtulmak istiyor. Teknik Direktör Petkoviç, "Galatasaray karşısında oyun kalitemizi biraz daha artırabilirsek süpriz bir sonuç alabiliriz "dedi.

Ligde alt sıralardan kurtulma mücadelesi veren Kırmızı-Beyazlı takım, lider Galatasaray'ı devirmenin planlarını yapıyor. Liderin galibiyet serisini bozmayı hedefleyen Samsunspor'da Teknik Direktör Petkoviç, Gençlerbirliği karşısında sergiledikleri futbolun umut verici olduğunu söyleyerek, "Galatasaray'ın gücünü biliyoruz. Güçlü bir takım ve önemli oyuncuları var. Ancak bizimde puan ve puanlara ihtiyacımız var. Taraftarımızın bu maçta desteğine çok ihtiyacımız olacak. Her zaman olduğu gibi onların desteğini arkamızda görmek istiyoruz. Taraftar desteğini de arkamıza aldığımızda istediğimiz sonucu alabileceğimizi düşünüyorum. Galatasaray karşısında oyun kalitemizi biraz daha artırabilirsek sürpriz bir sonuç alabiliriz" dedi.

MURAT CEYLAN SAHADA

Samsunspor'un devre arasında Gaziantepspor'dan kadrosuna kattığı ilk isim olan Murat Ceylan'ın yarın Galatasaray karşısında ilk kez Kırmızı-Beyazlı takımın formasını giyecek. Takımla birlikte uzun süredir antrenmanlara çıkan MUrat Ceylan'ın performansından teknik heyetin memnun olduğu ve kendisine ilk onbirde görev vereceği belirtildi.

SERDAR ÖZKAN SAMSUN'DA TARAFTARLAR TARAFINDAN KARŞILANDI

Öte yandan Kırmızı-Beyazlıların transfer çalışmaları da devam ediyor. Dün akşam Samsun'a gelen Ankaragücü'nün başarılı oyuncusu Serdar Özkan ile el sıkışıldı. Dün akşam havaalanında taraftarlar tarafından karşılanan Serdar Özkan, Samsunspor'a fayda sağlamak için geldiğini söyledi.

TİSDEL'LE İLGİLİ SORUN VAR

Tonia Tisdel'i dün Samsun'a getirerek sağlık kontrolünden geçiren Kırmızı-Beyazlılar, bu futbolcunun daha önce Mersin İdman Yurdu ile antrenmanlara çıktığı ve ön anlaşma imzaladığı yönünde haberler çıkması üzerine aradaki pürüzleri gidermek için girişimlere başladı. Genel Koordinatör Adnan Sezgin'in Tisdell ile ilgili sorunun çözümü için çalıştığı ve bu sıkıntının en kısa sürede aşılacağı kaydedildi.

GEKAS'TA GERİ SAYIM

Diğer taraftan prensip anlaşmasına varılan Yunan golcü Gekas'ı da bir kaç gün içinde Samsun'a getirmeyi planlayan Samsunspor yönetimi, bu oyuncuyu ligin üçüncü haftasındaki Trabzonspor maçına yetiştirmeye çalışıyor. Pazarlıkların son aşamaya geldiği ve önümüzdeki günlerde Kırmızı-Beyazlıların Gekas'a imza attıracağı belirtildi.

MUHTEMEL ONBİR

Samsunspor'da sakatlığı bulunan Selim Teber ile ülkesinin milli takım kadrosunda bulunan Aristide Bance yarınki karşılaşmada forma giyemeyecek. Samsunspor'un Galatasaray karşısına şu muhtemel onbirle çıkması bekleniyor :

Maçın bilet fiyatları ise şöyle: Kale arkası 10 TL, maraton 20 TL, VİP B 100 TL, VİP A 200 TL. Misafir takım taraftarı bilet fiyatı ise 10 TL. Kadın ve 16 yaş altı çocuklar ise karşılaşmayı ücretsiz izleyecek.

SAMSUNSPOR BANCE'SİZ ÇALIŞTI..
Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Samsunspor, Cumartesi günü iç sahada oynayacağı Galatasaray maçı hazırlıklarına başladı.
Nuri Asan Tesisleri'nde, teknik direktör Vladimir Petkovic gözetiminde gerçekleştirilen antrenmana, Afrika Uluslar Kupası müsabakalarına katılan Aristide Bance dışında tüm oyuncular katıldı.

Yaklaşık 1,5 saat süren antrenmanda, Gençlerbirliği maçında ilk 11'de yer alan oyuncular kondisyon çalışması yaptı. Karadeniz ekibinin diğer oyuncuları ise yarı sahada pas çalışması sonrasında şut çalışması yaptı.

Samsunspor, yarın 19 Mayıs Stadı'nda basına kapalı gerçekleştireceği antrenman sonrasında Nuri Asan Tesisleri'nde kampa girecek.

PETKOVİC: G. SARAY MAÇINDA SÜRPRİZ YAPABİLİRİZ
Samsunspor Teknik Direktörü Vladimir Petkovic, Gençlerbirliği maçında aldıkları beraberliğin adil bir sonuç olduğunu dile getirdi.
Maçta mağlubiyeti hak eden bir takım olmadığını vurgulayan Petkovic, ''Rakibe yüzde yüz bir gol pozisyonu vermedik. Golü de zaten kendi kalemize attık. Oyuncularımız istediğimiz oyunu sahaya yansıttı. Bunun sonucunda da 1 puanı hak ettik'' dedi.

Bu beraberliğin büyük olmasa da gelecek adına önemli bir adım olduğunu dile getiren Petkovic, ''Biraz daha iyi olursak bundan sonraki takımlardan da puan alabiliriz. Bir sonraki maçımızda karşılaşacağımız Galatasaray karşısında bu oyun kalitesini biraz daha artırabilirsek sürpriz bir sonuç alabiliriz'' diye konuştu.

EBOUE'NİN DURUMU BELLİ OLDU..

Fildişi Sahili Milli Takımı'nın Afrika Uluslar Kupası aday kadrosunda yer alan Galatasaray'ın yıldız oyuncusu Emmanuel Eboue'nin durumu netleşti..

Ntvspor'un son dakika haberine göre; Fildişi Sahili Milli Takımı'ndan izin alamayan Eboue, Galatasaray'ın Samsunspor ile oynayacağı kadrodan çıkarıldı..

SEMİH VE SABRİ TAKIMLA ÇALIŞTI..

İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u farklı mağlup ederek moral bulan Galatasaray, ligin 19. haftasında Samsunspor ile deplasmanda yapacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü..

Florya Metin Oktay Tesisleri'nde basına kapalı olarak gerçekleştirilen antrenmanda, futbolcuların, 3 grup halinde top kapma çalışmasının ardından Samsunspor karşılaşmasının taktik idmanını yaptıkları bildirildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında attığı gollerle dikkati çeken Emre Çolak'ın, serbest vuruştan attığı gollerle alkış aldığı ifade edeldi.

İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında sakatlanan Semih Kaya ile Beşiktaş maçında yaşadığı sakatlık sonrası takımdan ayrı kalan Sabri Sarıoğlu'nun çalışmanın tamamında yer aldığı ifade edildi.

Sakatlığı süren Yekta Kurtuluş'un ise salon ve saha çalışması yaptığı belirtildi.

Galatasaray, Samsunspor maçının hazırlıklarını yarın sabah saat 10.30'da basına ve taraftara kapalı antrenmanla tamamlayacak ve öğleden sonra özel bir uçakla Samsun'a hareket edecek.



Capturetr
yakamoz01 friend

Turizmde yeni cazibe merkezi doğuyor

Binlerce yıllık tarihinde büyük uygarlıklara beşiklik eden Gaziantep'te, son yıllarda ivme kazanan yatırımlarla tarih ve kültür turizmi büyük önem kazandı. Yerli ve yabancı 1 milyondan fazla turistin ziyaret ettiği Gaziantep'te, Fırat Nehri kıyısındaki Zeugma Antik Kenti'nin ziyarete açılması, tarihi ve doğal güzellikleri içinde barındıran Rumkale'de restorasyon çalışmalarının ve dünya tarihinde ilk yazılı anlaşmanın yapıldığı Karkamış Antik Kenti'nde kazıların tamamlanmasıyla birlikte yılda 5 milyon turistin çekilmesi hedefleniyor.

İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Cafer Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2012 yılının eğitimde ve kültür turizminde başlattıkları projelerin hayata geçtiği yıl olacağını söyledi.

Turizm projelerinin meyvelerini toplayacaklarını ifade eden Yılmaz, ''Gaziantep'e gelen turist 1 milyonu aştı. 2023 hedefimiz 5 milyon turist. Bu hedefimize ulaşmada Zeugma Antik Kenti'nin ziyarete açılmasının, Rumkale'nin, Karkamış'taki kazıların çok büyük katkısı olacak'' dedi.

Turizmde bu yıl öne çıkacak yatırımlarından birisinin, Nizip ilçesinde Fırat Nehri kenarındaki Zeuma Antik Kenti'ni ziyarete açmak olduğunu belirten Yılmaz, Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan geçen projeleri kapsamında antik kentte peyzaj çalışması, rekreasyon alanları, yürüme yolları, ışıklandırma, otopark, turnikeler, kafeterya, kazı evi ve iskele yapacaklarını belirtti.

Yılmaz, ''Projenin maliyeti 1 milyon lira. Şu anda ihalede. İlkbahara girmeden çalışmalara başlayacağız ve yazın başında Çingene Kız'ın doğduğu, mozaiklerin bulunduğu ören yerini turistlerin ziyaretine açacağız. Orada kazılar devam ediyor. Turistler kazıları yerinde görebilecekler'' diye konuştu.

-''Daha çok turisti çekeceğiz''-

Bir diğer hedeflerinin Gaziantep Kalesi'ni ziyarete açmak olduğunu ifade eden Cafer Yılmaz, 2 yıldır süren restorasyonun tamamlandığını, kale üstünde yürüme yolları yapıldığını ve ayrıca buradaki hamam ile caminin üstünün kapatıldığını bildirdi.

Yılmaz, şunları kaydetti:

''Kültür ve Turizm Bakanlığından talimat geldi, 2012 yılında kaleyi turizme açacağız. Kalenin içindeki Savunma ve Kahramanlık Panoraması Müzesi'nin içinden merdiven yaparak, kale üstüne çıkışı sağlayacağız. Onun projesini yaptırıyoruz, kaynağımız var. Kalenin üstünü ışıklandıracağız, ayrıca oranın yapısını bozmayacak bir kafeterya açacağız. Bahar ayında güzel bir konserle kalenin üstü artık turizme açılacak.''

Ulaşımın, turizm açısından önemine işaret eden Yılmaz, 24 kilometrelik Yesemek turizm yolunu genişleterek güvenli konforlu bir yol haline getirdiklerini ve önümüzdeki günlerde açacaklarını, 34 kilometrelik Rumkale turizm yolunda çalışmaları tamamlamak için hazırladıkları projeyi Kalkınma Ajansı'na sunacaklarını, Kültür ve Turizm Bakanlığından da fon talebinde bulunduklarını bildirdi.

Toplam 6 milyon lira gereken Rumkale turizm yolunu bu yıl tamamlayacaklarını belirten Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

''2012'de Rumkale daha da hareketlenecek. Oradaki evleri restore ediyoruz. Kilise ve caminin restorasyonu, doğu batı aksında yürüyüş yolu bitmek üzere. Kafeler ve butik oteller olacak. Rumkale, Halfeti ve Zeugma arasında turistik turlar düzenlediğimiz Kumla vapurumuzun şu anda tadilatını yapıyoruz. İstanbul'dan boğaz turu yapan çift katlı büyük bir gezi teknesini satın alarak getirteceğiz. Yol çalışması buraya ivme katacak, cazibesi artacak. Özel sektörün yatırım akışı olacak. Böylece daha çok turisti çekeceğiz.''

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Thursday, January 26, 2012

Yazarlığın sırrı değil kuralları vardır

Dursun Kabaktepe'nin röportajı

Özgün metinleri ve fantastik hikâyeleri ile Türk Edebiyatında yeni bir yüz olan Naime Erkovan, adlı öykü kitabını, hikayelerini ve yazarlık hakkındaki düşüncelerini  anlattı ve “Bence yazarlığın sırrı değil kuralları vardır.  Bu kurallar okumak, hayal kurmaktan korkmamak, yazmak, yırtmak ve sonra üşenmeden bir daha yazmak“ dedi.

Türk Edebiyatında yeni bir yüz Naime Erkovan. Özgün metinleri ve fantastik hikâyelerini Şule Yayınlarından çıkan Beşinci Düğme adlı öykü kitabında okuyucuların beğenisine sundu.

Hikayelerinde duru bir dil, şaşırtıcı bir kurgu ve sarsıcı sonlar kullanan Erkovan, dünyayı algılayamayan sıra dışı karakterleriyle okuru tanıştırmaya çalışmasına rağmen ironik metinleriyle dikkat çekici bir isim.

Hece, Varlık, Türk Edebiyatı ve Mühür dergilerinde sürdürdüğü öykü serüvenini ilk kitabıyla taçlandırıp, farklı yayın evlerine çeviriler yapan ve Marmara Üniversitesi, Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğrenimini sürdüren Naime Erkovan’a hikâyelerini, dünyaya bakışını, Beşinci Düğme öykü kitabını, yazarlığı ve düşünceleri soruldu...

-Beşinci Düğme öykü kitabından önce karşımıza Franz Kafka'nın Bir Kardeş Cinayeti ile Robin de Ruiter'un 13 Şeytanî Kan Bağı (İlluminati Hanedanlığı)  çevirileriniz çıkıyor. Peki, çeviri hikâyeniz nasıl başladı ve sizin için anlamı nedir?
Çeviri hayatım başladığında hocamla henüz tanışmamıştım. Hayatımın sonuna kadar sadece çeviri yaparım sanıyordum ama sizin dışınızda gelişen bir plan var ve bir anda ona dâhil oluyorsunuz. Çeviri bir sığınak gibi benim için. Bana ait olmayan cümlelere ses veriyorum ama ben o sözlerden sorumlu olmuyorum. Bu da kendimi hep güvende hissettiriyor.

-Sizin bir yazar olarak ilk ciddi eseriniz Beşinci Düğme. Peki, neden roman, deneme vb. gibi yazı türlerini seçmediniz de öykü yazmayı tercih ettiniz?
Özellikle yapılmış bir tercih değildi ama şimdi düşününce iyi bir tercih olmuş. Öykü yazmak hem zor hem büyülü. Sıkıldığınız zaman o dünyayı bitirip yepyeni bir dünya kurabiliyorsunuz. Hayal gücümün nereye kadar gidebileceğini görebilmem açısından öykü yazmak, en doğrusu.

-Buradan yazarlık konusuna geçecek olursak; yazar olmak gibi bir gayeniz var mıydı? Sizi kitaplara ve yazmaya sevk eden sebep neydi?
Aslında yazar olmak gibi bir gayem yoktu. Yazı atölyelerine başladığımda hiçbir şey yazmış değildim. Fakat her geçen gün daha heyecan verici bir yol olmaya başladı yazmak. Hocam A. Ali Ural “Kitap vaktin geldi” dediğinde de ben kendimi yazar olarak görmüyordum. Yazmaktan büyük bir keyif alıyorum. Hayal gücümün sınırlarını her yeni kurguyla yeniden çiziyorum. Sonu olmayan ve heyecanını hiç düşürmeyecek bir yolculuk beni yazmaya sevk eden.

-Yazarları ve yazarlık sürecini farklı hayal ettiniz mi?
Böyle konularda daha gerçekçiyimdir. Yazarları da onların dünyasını da kendi yaşadığım dünyadan farklı hayal etmiyordum. Hepimiz aynıyız. Bizi farklı kılan, bize yepyeni ve sonsuz boyutlar kazandıran hayal gücümüz.

-Bu süreç size neyi nasıl öğretti?
Bu süreç bana bazı yazarların neden kalabalıktan kaçtıklarını öğretti. İşin vitrin kısmını başkaları yapsın. Ben köşeme çekilip hiç kimse beni okumayacakmış gibi yeniden yazmak istiyorum.

-Her yazarın kendi kişilik özelliklerine göre farklı yazı yazma süreci ve çalışma disiplini vardır. Siz nasıl yazarsınız? Bir hikâye nasıl şekillenir zihninizde? Ve onu nasıl işlersiniz?
Genelde sabahın çok erken saatlerinde yazarım. Konunun zihnimde ana hatlarıyla şekillenmesini beklerim. Şekillenmeye başlarken bir mıknatıs gibi işe yarayan her tür imgeyi çeker ve konu gitgide genişler. Yazının başına oturduğumda kurgusu, sonu ve ilk cümlesi hazır olur. Ama unutmamak gerekir ki, asıl hikâye kafamızda yazılır.

-Tekrar tekrar yazdıklarınız veya istediğiniz gibi olmayıp yırtıp attıklarınız oldu mu?
Oldu elbette. Yırtıp atmak yazmadan ayrı düşünülemez. Kâinatın yaratılması bile birkaç gün sürmüşken neden yazmak bir kerede meydana gelebilecek bir şey olsun?

-En çok hangi öykünüzü yazarken zorlandınız? Neden?
Beni en çok zorlayan “Tablo Halkı” oldu. Zihnimde gidişatıyla, karakterleriyle oturmuş olduğu halde yazarken ağır ilerledi. Bir öyküden ziyade bir matematik problemine döndü. Çünkü diğerlerinden farklı olarak o öykü önceliği esrikliğe değil, akla vermişti.

ÇIFIT ÇARŞISI BENİM İÇİN ÖZEL BİR ÖYKÜ

-Hikâyeleriniz arasında sizin için özel bir yeri olanlar var mı? Neden?
“Çıfıt Çarşısı” benim için özel bir öykü. Çocukluğumuzla ilgili resimler her geçen yılla siliniyor. O görüntüler aslında kurtarılmış görüntülerdir. Ayrıca ablamdan geriye sonsuza kadar bir şey kalsın istedim. Bir gün her şeyi unutmayacağımızı kim bilebilir?

-Beşinci Düğmede fantastik hikâyeler dikkatimizi çekiyor. Neden böyle bir dünya hayal ettiniz?
Özellikle böyle bir dünya hayal etmedim. Bir imge zihnimde canlandığı anda fantastik bir görünüme bürünüyordu. Hiçbir şey durağan ilerleyemiyordu zihnimde. Zaten soyut veya somut her şey gerçekte fantastiktir. Çünkü sıradanlıktan uzaktır evren.

-Bir yazar sizden tek kişilik bir dünya hikâyesi istese nasıl bir kahramanınız olurdu? Ve bu dünyada neler olmasını isterdiniz?
Yalnız bir kahramanım olurdu. Dünyasını benim belirlememe gerek yok, çünkü yalnız bir kahraman dünyasını zenginleştirmesini bilecektir.

YAZARLIĞIN SIRLARI DEĞİL KURALLARI VARDIR

-Peki, sizce yazarlığın bir sırrı var mı? Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?
Var ama söylersem sır olmaktan çıkar. (Gülerek) “Yazarlığın sırları” değil “Yazarlığın kuralları” olur.

-Peki, nedir o kurallar?
Okumak, hayal kurmaktan korkmamak, yazmak, yırtmak ve sonra üşenmeden bir daha yazmaktır.

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Parkta bacağından kurşunlandı

Olay, Ankara yolu Ortabağlar Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre Burhan Ö. (51), R.O. (30) isimli şahıstan cep telefonu satın aldı. Burhan Ö., bozuk çıkan telefonu geri vermek üzere Ortabağlar Mahallesi'nde bir parkta R.O. ile buluştu. İki şahıs konuştuğu sırada Burhan Ö. nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla bacağından yaralandı.

Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Burhan Ö., kendisini cep telefonu satıcısı R.O.'nun vurdurduğunu iddia etti. Yaralının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

İHA

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Kızılot'tan 'yasayı geri çekin' uyarısı

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nunun yürürlüğe girmesi için geri sayım başladı. Buna karşılık, temmuz ayında otomatikman yürürlüğe girecek olan yasanın bazı yönleri, ekonomi ve hukuk çevrelerinden tepki almaya devam ediyor.

Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun "Şirketlerin yatak odasına girecek olması", "Şirket sahiplerine ve yöneticilerine ağır para ve hapis cezaları" konuları ise eleştirilerin odak noktasını oluşturuyor.

Vergi uzmanı Prof. Dr. Şükrü Kızılot, "Yasanın acilen geri çekilmesi ve değiştirilmesi" çağrısında bulundu. Kızılot, yasanın emsali görülmemiş ve çok ağır yaptırımlar içerdiği uyarısında bulundu.

İşte Kızılot'un açıklamaları...

"CEZADA TAVAN DA YOK TABAN DA"

"Sayın Fatih Altaylı, sade vatandaşın da anlayabileceği şekilde çok güzel özetlemiş.
Bu kanun uygulamaya girdiğinde eğer yasa maddelerinde olduğu gibi uygulanırsa, neredeyse hapse girmeyen bir şirket yöneticisi kalmaz. Şirket yöneticilerinin dışındaki gelişmelerden bile şirket yöneticilerinin sorumlu olması gibi bir durum var.

Örneğin şirketten para çekilmesi olayından söz ediyoruz. Paraya ihtiyacı var, kendi şirketinden para çekiyor. Bu normaldir. Ticari hayatın olağan akışına uygundur. Bununla ilgili Kurumlar Vergisi Kanunu'nda bir hüküm var. Diyor ki; bu paraya faiz işleteceksin. Deftere gelir yazacaksın. Şirkete ilave. Yani bir gelir kaybı olmayacak. Artı bir de KDV...

Bu varken bir de buna ilave olarak 300 günden başlayan bir adli para cezasından sözediliyor.
Ve taban da yok, tavan da yok. 1 lira ile 1 milyon lira aynı oluyor o zaman teorik olarak. Burada bir taban ve tavan olması lazım. Yıl içinde birkaç kez tekrarlanırsa ne olacak?

Sonra 300 günden başlayan deyince arkası açık. Kimi hakim veya inceleme elemanı daha fazla bir ceza takdir edecek. Ardından bir daha işlenirse ne olacak?

Diyelim ki para çekmeyi yasakladı. Gelecek inceleme elemanı ve diyecek ki, 'Siz cep telefonu parasını şirketten ödettiriyorsunuz, şahsi konuşmalarınız var. bunların parasını şirketten çekmiş oluyorsunuz. Veya şirketin aracına eşiniz binmiş, onun giderleri şirketten karşılanmış. Vefat ilanı vermişsiniz, şirketle ilgisi yok.'

"İYİNİYETLİ ŞİRKET YÖNETİCİLERİ HAPSE GİRME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA"

Örnekleri uzatabiliriz. Dolayısıyla iyiniyetli olan çok sayıda şirket yöneticisi hapse girmek tehlikesiyle karşı karşıya. İnternet sitesine girince tamam genel bilgiler açıklansın ama çok güzel bir deyim kullandınız, "Yatak odasına girmek. "

Salona girsin de yatak odası mahrem, oraya girmesin. Benim hangi bankada ne kadar param var. Sokaktan geçen herhangi bir kimse öğrenebilecek bunu.

Şu anda şirketlerin büyük bir kısmı KOBİ şeklinde. Bunların da yüzde 90'ının internet sitesi yok. Bir de bu sitenin eksik olması da cezalandırılıyor. Yani kriterlerden herhangi birinin olmaması halinde hem para hem de hapis cezası. Olay sadece para çekmek ve internet sitesi oluşturmakla da sınırlı değil.

"FIKRA GİBİ ÖRNEK"

Örnek vereyim fıkra gibi. Diyor ki, 'Belgelerin fotokopisi ibraz edilmezse yine hapis cezasına varan bir cezalandırma var.' Belgenin aslı, faturası varken bunun bir fotokopisi olacak diye birini cezalandırmak hiçbir anlayışla bağdaşmaz.

Veya defterlerini ibraz etmezse, eksik ibraz ederse yine hapis cezasına varan bir ceza var. Yürürlükteki vergi usül kanunumuzda dfefterlerin ibrazı için en az 15 gün süre veriliyor. Verilen süreye rağmen haklı bir neden olmaksızın ibraz edilmezse, o zaman cezalandırmaya gidiliyor. Veya defterler yeterince işlenmemiş, kayıt yapılmamışsa...

Defterlere yapılan kayıtlarla ilgili olarak vergi usül kanununda 219'uncu maddede 45 güne kadar geciktirme, mazeretsiz olarak 15 güne kadar geciktirme hakkı var. Bunlar gözardı edilmiş. Örneğin 'defterlere yapılan kayıtlar şu kadardan fazla geciktirilirse veya defterler verilen süreye kadar ibraz edilirse' dememiş yeni TTK.

"HANİ EKONOMİK SUÇA EKONOMİK CEZA?"

Altını çizmek istediğim bir nokta var.

Adli pazara cezası uygulanır deniyor. 30 günde de ödemezse bu otomatikman hapse dönüşüyor. Hani ekonomik suça ekonomik ceza vardı? Olmadı. Önce para sonra hapis. Peki çek yasası neden değiştiriliyor. Bu nedenle değiştiriliyor.

Avrupa Birliği sürecindeki uygulamayla uyum sağlamaya çalışıyoruz. Bir taraftan çek yasasıyla borcunu ödemeyeni hapse atma olayına son veriyoruz. Ardından da irili ufaklı bütün şirketlere, küçük-büyük rakam demeden hemen önce yüklü bir para cezası. Bir de tabanı da yok, tavanı da yok.

"UYGULAMACILARIN İNİSİYATİFİNE BIRAKILIYOR"

Bir de yıl içinde birkaç kez olursa ne olacak? o da yok. Belirsizliklerle dolu bir yasayla karşı karşıyayız. Uygulamacıların inisiyatifine göre çok farklı yönlere çekilebilir ve işletmeler mağdur olabilir.

Türkiye'de istihdam yaratmak için, Türkiye'nin temel sorunu olan işsizliği önlemek için şirketleşmeyi teşvik etmemiz lazım. Yeni işyeri kurmayı teşvik etmemiz gerekiyor. Bu ve benzeri yasalar insanları yeni işyeri açmaktan, istihdam yaratmaktan uzaklaştırır. Acilen bu yasa yürürlüğe girmeden bu yasanın gözden geçirilmesi ve değiştirilmesi gerek. Ardından da yürürlük tarihinin daha ileri bir tarihe atılması gerekir.

"BU OLAY LOBİ MESELESİ DEĞİL"

Zaman zaman basında okuyoruz. Diyorlar ki, 'Bir takım lobiler, bunu erteletmek istiyor. Bu olay lobi vesaire değil. Milyonlarca işadamı, yüzbinlerce şirket, milyonlarca vergi mükellefi, bunların hepsini ilgilendiren bir düzenlemeyi düğmeye basıp başlattığınızda, ki temmuzda otomatikman başlıyor, o zaman 'şurasını yapmamışım', 'burası eksik' olayından dolayı bırakın hapis cezasını, para cezası da ciddi bir rakam.

"EN AZ 6 BİN TEL CEZA"

300 günden başlıyor diyor. En az 300 günün yaptırımı günlük 20 TL-100 TL arasında adli para cezası gerektiriyor. Yani 6 bin TL ile 30 bin TL arasında değişiyor. Şimdi siz o şirkete en azını uyguladınız. 6 bin TL az bir para değil ki. Yıl içinde 5 defa çekerse ne olacak?
30 gün de süre vermiş. 30 gün içinde ödemezse otomatikman hapis cezasına dönecek. Bunlar çok ağır ve örneği görülmemiş yaptırımlar."

haberturk

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Halaçoğlu: Ermeniler Osmanlı'ya ihanet etti

Ülkü Ocakları Tokat İl Başkanlığı tarafından 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayı'nda düzenlenen "Sözde Ermeni Soykırımı ve Gerçekleri" konulu konferansa MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, konuşmacı olarak katıldı. Halaçoğlu, başta Fransa olmak üzere bütün Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ekonomik sıkıntı içerisinde olduğunu belirterek, AB'nin dağıldığını ileri sürdü. Türkiye'nin peşine düştüğü, girmek istediği AB yapısının dağıldığını ifade eden Halaçoğlu, "Ben Türk Tarih Kurumu Başkanı iken '140 sene

içerisinde AB dağılacak' dediğimde herkes 'kehanette bulunuyor' diyordu. Sözlerimin doğru olduğu ortaya çıktı. Sömürgelerini kaybetmiş bir Avrupa, hammadde kaynaklarını ve insan gücünü kaybetmiş Avrupa demektir. Hali ile ekonomik olarak çökecektir" diye konuştu.

Prof. Dr. Halaçoğlu, Tarih Kurumu'nda iken sözde Ermeni soykırımına ilişkin araştırma yaptıklarını söyledi. Dünya çapında yaptıkları araştırmada 100 bine yakın belge topladıklarını ifade eden Halaçoğlu, "Bütün arşivleri en ince teferruatına kadar inceledik. Elde ettiğimiz sonuç şuydu: Ermeniler ülkelerine ihanet etmişlerdi. Şimdi uluslararası hukuku incelediğinizde tehlike olarak görülen kendi ülkenizdeki vatandaşlardan herhangi bir grubu bir başka yere nakletme hakkı verilmiştir. Osmanlı Devleti de kendi vatandaşları içerisinde yer alan Ermenilerin Fransız üniforması ile Fransız askerleri içindeki Osmanlı ile çarpışan Fransız askerlerinin yarısına yakını paşanın Fransa Dışişleri Bakanlığı'na gönderdiği yazısında açıkça belirtiliyor. Yarısına yakını Fransız ordusundaki Ermeniler. Fransız arşivlerinde 1914 ile 1918 yıllarında Fransa için ölen Ermeniler adına Paris'te bir anıt dikildiği gibi, arşivdeki listeler verilmiştir. Verilen listelerin hepsi Anadolu yani Osmanlı Ermeni'sidir. İhanetlerinin belgesidir" diye konuştu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Reşat Doğru ise, parti grubu olarak Hocalı katliamını "soykırım günü" değil, "katliam günü" olarak TBMM'ye vermiş oldukları kanun teklifi ile kanunlaştırmak istediklerini söyledi. Doğru, "Ancak bu kanun teklifimiz kanunlaştırılmadı. Bu dönemde tekrar bu yönlü olarak o günün dünyanın her tarafından bir 'katliam günü' olarak hatırlanması ve anılması için çalışma yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

İHA

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Kim Kardashian Sexy Dresses 2012 | Fashion Of The Year 2011 Fashion Trends

Kim Kardashian Sexy Dresses 2012 | Fashion Of The Year 2011 Fashion Trends

Erdoğan, Eric Cantor ile görüşüyor

Erdoğan, Eric Cantor ve beraberindeki heyeti, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde kabul etti.

Başbakan Erdoğan'ın Cantor ve beraberindeki heyetle görüşmesi, basına kapalı olarak sürüyor.

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Kılıçdaroğlu'nun Sarıgül'ün adaylığı şartı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yine çok konuşulacak açıklamalar yaptı. Sözcü gazetesinden Ertuğrul Akbay’a konuşan Kılıçdaroğlu el falına da baktırdı.

AK Parti’nin 12 Haziran’da yapılan seçimlerde yüzde 50 almasını kendilerinin seçimlere tam hazırlıklı girememelerinden kaynaklandığını ileri süren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, önümüzdeki seçimlerde AK Parti’den daha fazla oy alacaklarını ima etti.  

Kılıçdaroğlu, partisinin 12 Haziran seçimlerinde en az 35 oy alabilecekken yüzde 26 almasını ise CHP’deki brütüslere bağladı.

Önümüzdeki sürece yönelik değerlendirmeler yapan Kılıçdaroğlu Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, 2014’te yapılacak yerel seçimlerde CHP’den İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Başkanlığı için aday olmasına göz kırpan Kılıçdaroğlu, “yapılacak anketlerde en çok istenen aday olması” şartını da sundu.

Kılıçdaroğlu’nun söyleşiden dikkat çeken yorumları şöyle:

“GÖRÜN AKP BİZDEN DAHA FAZLA OY ALACAK MI”

AK Parti’nin seçimlerde yüzde 50 almasını değerlendiren Kılıçdaroğlu’nun yorumu: “Bu durum bizim seçimlere tam hazırlıklı girmememizden kaynaklandı. Daha önceki partimize olan güvensizlikten kaynaklandı. İçimizde ihanet bile uğradık. Şimdi, CHP’de büyük bir dönüşüm yaptık. Önümüzdeki seçimlerde görün bakalım AKP bizden fazla oy alabilecek mi?”

YÜZDE 35 ALIRDIK

“Göreve yeni getirilen bir başkan olarak genel seçimlere girdim. CHP’li olup da, “CHP’ye oy vermeyin” diye kampanya açan kişilere karşın. Bir önceki seçimlere göre daha iyi bir sonuç aldık. Bu “Brütüs”ler partiye ihanet etmeselerdi, Genel seçimlerde yüzde 26 değil, yüzde 35 oy alırdık” dedi.

- Sarıgül'ün aday olması için sunduğu şartlar
- El falından çıkan başarı sürprizi

(Sayfa 2'de)

Haber 7

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Wednesday, January 25, 2012

Wall Street'i İşgal Et gücü tükendi

New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg'i ''diktatör olmakla'' ve protestocuları izleyen gazetecilerin polis tarafından kötü muameleye maruz bırakılmasından sorumlu olmakla suçlayan az sayıda protestocu, Bloomberg'i, Manhattan'da 5. Cadde ve 79. Sokağın köşesi ile Central Park'ın hemen yanı başında bulunan evinin yakınında protesto etti.

New York polisinin Bloomberg'in evinin önündeki kaldırımdan insanların geçmesini önlemek için kurduğu barikatlar dikkati çekerken, polisin çevrede aldığı yoğun güvenlik önlemleri yüzünden protestocular, belediye başkanının evine yaklaşamadılar.

Eylemciler attıkları sloganlar ve taşıdıkları pankartlarda, New York Emniyet Müdürlüğünün kendisine bağlı bulunduğu Bloomberg'i ''küçük diktatör'' olmakla suçladılar, ayrıca yılbaşı gecesi Bloomberg'in bir anlamda ev sahipliği yaptığı Times Meydanı'ndaki kutlamaya katılan ünlü pop şarkıcısı Lady Gaga'yı da eleştirdiler.

Protesto gösterisi olaysız sona ererken, ''Wall Street'i İşgal Et'' eylemcileri, geçen yıl 15 Kasım'da Bloomberg'in talimatıyla polis tarafından zorla çıkartıldıkları Zuccutti Parkı'nda kaldıkları dönemlerdeki etkisini ve gücünü kaybetmiş görünüyor.

(ÖŞ-HMD)
07.01.2012 07:13:46

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Mahir Kaynak: Olacak iş değil

Bülent Erandaç'ın haberi

Uludere olayının artçıları devam ederken, siyasi dengeleri sarsma, orduiktidar ilişkilerini etkileme olasılıklarını içeren tutuklama kararının yansımalarını dikkatle ele almak gerekiyor. MİT Eski Daire Başkanı Prof. Dr. Mahir Kaynak'tan, Başbuğ olayının arka planına ilişkin bilgiler rica ettim.

İşte sorularımız ve cevapları:

 İlker Başbuğ'un tutuklanmasını nasıl gördünüz?

Olacak iş değil, garip bir durum.

 Karar sıkıntı yaratır mı?

Hükümeti sıkıntıya sokar. İç ve dış bir çevre, yargı üzerinden iktidarı sıkıntıya sokmak istiyor.

 Hangi çevre bunlar?

Dış çevre içinde Amerika yok. Avrupa bağlantılı bir tuzak var. Türkiye'nin etrafında savaş çanları çalıyor. Başbakan Erdoğan'ı nelerle meşgul ediyorlar. Bir İngiliz ajansının yorumuna bakın, benim ne demek istediğimi anlarsınız.

(Not: İngiliz haber ajansı Reuters, şunu yazdı: Hükümetle ordu arasında yeni bir gerginlik nedeni.)

Uyumu bozma tuzağı

 Hedefleri nedir?

İktidar ve ordu beraberliği, birilerini rahatsız ediyor. Orduyu reaksiyona sokmak istiyorlar.

Uyumu bozmaya çalışıyorlar. En çok bu uyuma ihtiyacı var Türkiye'nin. Ortadoğu'ya bakın, Irak, Suriye karışık.

 Ordu reaksiyon verir mi?

Sıkıntı içine girerler, Genelkurmay Başkanlığı sembolik önemli bir görev, ama tuzağa düşmezler. Birilerinin beklediğini yapmazlar, Başbakan'a sahip çıkarak, Türkiye'nin geleceği için iktidar-ordu uyumunu bozma oyunlarına imkân vermezler diye düşünüyorum.

 Uludere olayında da bir tuzak var mı?

Var. Umduklarını bulamadı bir çevre.

Başbakanın hareketi karşısında, umduklarını bulamadılar. Kurumlar arası uyum var.
Sıkıntıya sokacak istihbarat tuzağına dikkat edilmeli.

 Yabancı servis tuzağı mı var?

Yabancı servisler her olayda olmaktadır. Boş durmazlar.

 Başbuğ kararı iktidarı sıkıntıya sokar mı?

Başbakan'ın çok rahatsız olduğunu düşünüyorum. Türkiye içte ve dışta çok önemli olaylarla mücadele etme, tarihi bir dönemeci aşma noktasında. Bunun kırılmaması lazım.

 Bunun işareti var mı?

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın sabah canlı yayına çıkmasına dikkatle bakınız. (Not:
Beşir Atalay'ın sözleri: Bizim beklentimiz adaletin adaletli ve hızlı olması. Bu durumun asker sivil ilişkilerini etkilememesi lazım.

Başbuğ, bizim değerli bir arkadaşımızdı, beraber çalıştık. Bizim dönemimizin genelkurmay başkanıdır.)

İlker Başbuğ darbeci olarak tutuklandı ama? İlker Başbuğ, darbe teşebbüslerine karşı çıkan isim. Şener Eruygur ve Özden Örnek notlarında da bu görünüyor zaten.

AK Parti'nin kapatılma davası sırasında İlker Başbuğ'un tavrı nasıldı?

30 Temmuz 2008'de Anayasa Mahkemesi kapatmama kararı verdi. İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanı olmak üzereydi. Bana göre, buna karşı idi. Başbakan neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor.
6'ya 5 kararı çıktı.

Bir üye burada önemli. Askeri yargıdan gelen Serdar Özgüldür, kapatmaya karşı çıktı. Sonra, onun bir konuşma bantı basında yer almıştı. O konuşmaya bakmalı. (Not: Habervaktim adlı internet sitesi bir ses kaydı yayınladı. Anayasa Mahkemesi'nin asker üyesi Serdar Özgüldür'e ait olduğu iddia edilen ses kaydı "AK Parti'ye kapatma davası" konusunda şaşırtan ifadeler içeriyor. AK Parti hakkında açılan kapatma davası sonrasına ait olduğu anlaşılan ses kaydında AYM Üyesi Özgüldür, dava gerekçelerinin tamamen uydurma, internetten alınma olduğunu kabul ederken şunları söylüyor: "AK Parti devleti yıkacak ne yapmış, hepsi şeyden internetten alınma, uydurma ama aynı zamanda hepsine savunma yapmışlar, özü ile ilgili yani. Karşı taraf da (Başsavcılık) bunu ispat edemiyor.")

 Bu iş nereye gider?

Yüce Divan konusu tartışılmaya başlandı. Tutuklama şartları var mı tartışılıyor. Bu olay geri tepecektir bana göre. 

takvim

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Müşerref ülkesine dönmeye hazırlanıyor

Pakistan ulusal medyasında yer alan haberlere göre, Müşerref bu ayın sonunda ülkesine dönerek 2010 yılında kurduğu Tüm Pakistan İslam Birliği Partisinin (APML) başına geçecek.

Hakkında yüksek mahkemede bir çok dosya bulunan Müşerref'in ülkesine döndükten sonra hukuk mücadelesi vermek zorunda kalacağı belirtiliyor.

Pakistan'ın asker kökenli eski devlet başkanının ülkesine dönmeden önce, Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD'li liderlerle görüşeceği bildirildi.

Siyasi gözlemciler, Müşerref'in dönme kararı vermesini ülkede son zamanlarda sıkça konuşulan erken seçim ihtimaline bağlıyor.

1999 yılında ordu komutanıyken askeri darbeyle yönetimi ele geçiren Müşerref, 2008 yılında görevinden ayrılmak zorunda kalmış ve İngiltere'ye yerleşmişti.

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

YGS'ye hazırlık kitabında şikeli soru!

Eğitimde öğrencilerin hak, hukuk ve adalet reflekslerinin geliştirilmesi hedeflenmesi beklenirken, bir özel dersahanenin devam eden bir dava süresinde, YGS'ye hazırlık amaçlı teste sergilediği tavır, tuzun koktuğunun göstergesi oldu...  

gazetesinde bugün yer alan Levent Akpınar imzalı haberi göre, merkezi İstanbul'da bulunan bir özel dershane tarafından çıkarılan ve Türkiye genelinde binlerce kitapçıda satılan 'YGS Matematik Tamamı Çözümlü Konu Özetli Soru Bankası'nın içindeki bir soru öğrencileri şaşkına çevirdi.

Temmuzda başlayan şike soruşturmasından 2 ay sonra eylülde basılan YGS Hazırlık Kitabı'nın 395. sayfasında işlenen Oran ve Orantı konusunun 9'uncu sorusunda, öğrencilere yöneltilen soru aynen şöyle: 'Bir baba yaşları oranı 4/3 olan Ünal ve Aziz isminde iki oğluna bir miktar parayı yaşları ile doğru orantılı bir şekilde paylaşmaları için oğlu Aziz'e teslim etmiştir. Ancak Aziz şike yaparak parayı yaşları ile ters orantılı olarak paylaşmış ve alması gerekenden 100 lira daha fazla almıştır. Buna göre şikeci Aziz şike yapmasaydı kaç lira alması gerekirdi?'

Sorunun şıkları ise 150, 200, 300, 400 ve 450 olarak gösterildi. Cevap anahtarında ise 'Şikeci Aziz'in, şike yapmaması halinde 300 lira para alması doğru cevap olarak yer aldı.

ETİK DEĞİL

Haberde bir başka özel dershanenin Ankara'daki bir şubesinin müdürü ise sorunun dikkat çekmek kaygısıyla yapıldığını belirterek, 'YGS'ye hazırlanan öğrencilerin sınavla ilgisi olmayan, tamamen yönlendirmeye yönelik bu tür sorularla muhatap edilmesi etik değil. Öğrencilerin bu tip soru tipleriyle karşılaştırılması kesinlikle yanlış ve algı dağıtımına neden olur. Türkiye gündemini sarsan ve yargı süreci devam eden şike konusunu Aziz ve Ünal isimlerini kullanarak soru haline getiren bir öğretmenin amacı tamamen dikkat çekmektir' dedi.

Öte yandan haberde dershane adlarının açık verilmesi de gazetenin haberi veriş amacında "şike olalir mi" sorusunu sorduruyor...

(Haber 7)

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Haber 7 yeni yıl projelerini konuştu

Haber 7 yazarları her ayın 7'sinde gerçekleşen kahvaltı buluşmalasını bugün farklı bir gündemle gerçekleştirdi. Zeytinburnu'ndaki Sur Restoran'da gerçekleşen kahvaltıya Haber 7 yazarları katılırken, yazar okur buluşması üzerine fikirler konuşuldu. Yazar kadrosunun büyük bölümünün katıldığı buluşmada Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni Yaşar İliksiz, yeni yılın ilk buluşmasında bir konuşma yaptı. Haber 7'nin medya dünyasında en iyi yazar kadrosuna sahip olduğunu belirten Yaşar İliksiz, Haber 7 yazarlarının gündem oluşturduğunu belirtti. Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni, ulusal basında önemli yerlerde bulunan bazı yazarların, Haber 7 yazarlarının yazdıkları yazıları kendi fikirleriymiş gibi yazdıklarını, ekranda söylediğini belirterek bununla mücadele edeceğini dile getirdi. Andy AR araştırma şirketinin yapmış olduğu kamuoyu araştırmasında Haber 7'nin zirvedeki yeri de kahvaltı gündemindeydi. Yaşar İliksiz, doğru bir biçimde zirvede olmanın önemli olduğuna değinerek, "Biz hukuktan ve adaletten yanayız. Mahkeme kararı olmadan kimseye suçlu demediğimiz gibi düşene bir de biz vuralım yaklaşımına da karşıyız" değerlendirmesini yaptı. Medya sektöründeki zorluklardan bahsedelirken, herkesi memnun etmenin mümkün olmadığı, bir haberden memnun olan bir kesim varken, o haberden memnun olmayanların da olduğu dile getirildi. Ayrıca reyting/tiraj/tıklanma gibi kriterlerin haber politikalarını da belirlediğini belirten Yaşar İliksiz, tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ haberinin tüm gün ana sayfada durmasına rağmen, aynı günün akşamı yaşamını yitiren Azer Bülbül haberinin daha çok okunduğunu söyledi.  Kahvaltıda Haber7 yazarları ve okurlarının buluşması üzerine gerçekleştirilecek proje ve farklı projeler üzerine konuşuldu.  

Haber 7 yazarları, her ayın 7'sinde gerçekleşen kahvaltı buluşmalarını bugün farklı bir gündemle gerçekleştirdi. Zeytinburnu'ndaki Sur Restoran'da gerçekleşen kahvaltıya Haber 7 yazarları katılırken, yazar okur buluşması üzerine fikirler konuşuldu.

Yazar kadrosunun büyük bölümünün katıldığı buluşmada Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni Yaşar İliksiz, yeni yılın ilk buluşması olması nedeniyle bir konuşma yaptı.

Haber 7'nin medya dünyasında en iyi yazar kadrosuna sahip olduğunu belirten Yaşar İliksiz, Haber 7 yazarlarının gündem oluşturduğunu belirtti....

FİKİR İNTİHALİ İLE MÜCADELE

Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni, ulusal basında önemli yerlerde bulunan bazı yazarların, Haber 7 yazarlarının yazdıkları yazıları kendi fikirleriymiş gibi yazdıklarını, ekranda söylediğini belirterek bununla mücadele edileceğini dile getirdi.

HUKUKTAN VE ADALETTEN YANAYIZ

Andy AR araştırma şirketinin yapmış olduğu kamuoyu araştırmasında Haber 7'nin zirvedeki yeri de kahvaltı gündemindeydi. Yaşar İliksiz, doğru biçimde zirvede olmanın önemli olduğuna değinerek, "Biz hukuktan ve adaletten yanayız. Mahkeme kararı olmadan kimseye suçlu demediğimiz gibi düşene bir de biz vuralım yaklaşımına da karşıyız" değerlendirmesini yaptı.

ÇOK OKUNAN HABERLER

Medya sektöründeki zorluklardan bahsedelirken, herkesi memnun etmenin mümkün olmadığı, bir haberden memnun olan bir kesim varken, o haberden memnun olmayanların da olduğu dile getirildi.

Ayrıca reyting/tiraj/tıklanma gibi kriterlerin haber politikalarını da belirlediğini belirten Yaşar İliksiz, tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ haberinin tüm gün ana sayfada durmasına rağmen, aynı günün akşamı yaşamını yitiren Azer Bülbül haberinin daha çok okunduğunu söyledi. 

YENİ PROJELER

Kahvaltıda Haber7 yazarları ve okurlarının buluşması üzerine gerçekleştirilecek proje ve farklı projeler üzerine konuşuldu.  

Haber7

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Kadınların kırışıklarına botoks mucizesi

Bu sorun sebebiyle senelerdir, kadınlar çeşitli cerrahi yöntemler ile acı çekmeye mahkûm edilmiş durumdaydı. Fakat botoks uygulaması sayesinde bu mahkûmiyetlerinden kurtuldular.

Botoks dünyamızda kadınlar tarafından en çok tercih edilen estetik uygulaması haline gelen bir yöntemdir. Hem maliyeti, hem hızlı sonuç vermesi, hem de uygulama sırasında daha az acı hissedildiği için bu kadar popüler olmuştur.

Bu uygulama sırasında kırışıklık, buna neden olan kasın, hareketsiz hale getirilmesi ile yok edilmektedir. Botoks ile anında sonuç alınır. Özellikle göz ve alın çevresinde ki kırışıklıklar için kullanılmaktadır. Bunun dışında dudak çevresi ve yanaklarda da kullanılabilir. Uygulama sırasında kırışıklık olan bölgeye enjeksiyon uygulanır. Uygulama yapılırken yapan kişinin uzmanlığı, yapılan ortam ile kullanılan malzemelerin hijyeni çok önemlidir. Botoks uygulatmak isteyen kadınların buna önem göstermesi tavsiye edilir.

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend

Tuesday, January 24, 2012

Şehircilik Bakanı'ndan Demirtaş'a tepki

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Genelkurmay Başkanı Necdet Özel hakkındaki sözleri üzerine, ''Ordumuzu biz severiz, sayarız ve önemseriz, ordumuza da bir laf söylenmesini katiyen kabul etmeyiz'' dedi.

Bakan Bayraktar, Tunceli Üniversitesi Aktuluk Yerleşkesi 1. Etap İnşaatı Temel Atma Törenine katıldıktan sonra Ankara'ya gitmek için geldiği Elazığ Havaalanında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Tunceli Üniversitesine yapılan kampüsün, kentin özelliğini, güzelliğini, geçmişini öne çıkaracak, arttıracak bir yatırım olduğunu, bu bakımdan yöreye de çok ciddi katkılar sağlayacağını belirten Bayraktar, Elazığ'ın da kendileri için çok önemli olduğunu, burada da kentsel dönüşüm noktasında çalışmaların bulunduğunu kaydetti.

Daha öncede Elazığ'da çalışmaların olduğunu belirten Bayraktar, ''Bunları niye biraz aksattık, geciktirdik, yasanın çıkmasını bekliyoruz. Yasayı inşallah Ocak ayı içerisinde tamamlayacağız. Burada başlayan, altyapısını halihazırda tamamladığımız TOKİ'nin yapmış olduğu çalışmaları burada hızlandıracağız ve ciddi şekilde Elazığ'da şehirleşme noktasındaki çalışmalarımızı hızlandıracağız'' dedi.

Bayraktar, konuşmasının ardından bir gazetecinin ''BDP Genel Başkanının Genelkurmay Başkanı hakkındaki sözlerine neler söyleyeceksiniz?'' şeklindeki sorusuna şöyle cevap verdi:

''Şimdi bizim ordumuz bir defa dünya çapında en güçlü ordulardan bir tanesidir. Ve bizim ordumuz Cumhuriyetimizin manifestosunu en iyi resmeden bir kuruluştur, bizim göz bebeğimizdir. Ordumuzu biz severiz, sayarız ve önemseriz, ordumuza da bir laf söylenmesini katiyen kabul etmeyiz. Bu çerçevede hem ordumuz önemlidir, hem komutanlarımız önemlidir. Ama yargıya intikal eden olaylarda şu an bizim bir şey söylememiz doğru değildir.''

Haber Kaynağı : Haber7.com



Capturetr
yakamoz01 friend