Saturday, April 7, 2007

Ferdi Tayfur: Oyunculuğuma laf söyletmem


18 yıl aradan sonra oyunculuğa atv'de yayınlanacak 'Yersiz Yurtsuz' ile geri dönen ve böylece ilk kez bir dizi projesine evet diyen Ferdi Tayfur: Oyunculuğuma kimse bir şey diyemez.

18 yıl aradan sonra oyunculuğa atv'de yayınlanacak 'Yersiz Yurtsuz' ile geri dönen ve böylece ilk kez bir dizi projesine evet diyen Ferdi Tayfur: Oyunculuğuma kimse bir şey diyemez. İbo ve Müslüm gibi isimler benden sonra filmlerde oynamaya başladı. Önyargısız seyreden kaliteyi görür.

Oyunculuk, Ferdi Tayfur için sinemadan önce gelen bir tutkuydu. Öyle ki; sinemaya gidebilmek için sabah bilet alıp akşamları karaborsada satarak kendi sinema parasını çıkarıyordu. Birkaç arkadaşını yanına alıp oyuncu olma hayaliyle geldiği İstanbul'da yolu Unkapanı'na düştü. Müzikte şöhreti yakalayınca sinemada hayali olan başrollere kavuştu. Aynı zamanda hayat arkadaşı olan Necla Nazır'la oynadığı 'Çeşme' adlı film, onun için oyunculukta çıkış noktası oldu. 34 filmde oynayan; son filmini 1989'da çeken Tayfur, ilk kez bir dizi için evet' dedi. atv'de yayınlanacak olan ve yapımcılığını Avşar Film'in, yönetmenliğini Cemal Şan'ın üstlendiği 'Yersiz Yurtsuz' adlı dizi için kamera karşısına geçti! Tayfur, bir töre ve ağalık hikayesi olmadığının altı çizilen dizide, Emrullah adlı fakir ve onurlu bir aile babasını oynuyor. Bir mühendise aşık olan ve hamile kalan kızının hayatını kurtarmak için toplumun baskısına rağmen elinden gelen her şeyi yapıyor...

Oyunculuktan neden bu kadar uzak kaldınız?
Ben sinema filmleri yapıyor ve oynuyordum. 90'lara gelirken sinema genel olarak durdu; televizyon hayatı başladı. Çok kanalla birlikte insanlar kendini evlerine kapattı. Son yıllarda yeniden sinema yükselişe geçti...

* Sinema bitince siz neden meslektaşlarınız gibi dizilerde oynamadınız?
Diziler hafif geldi o zamanlar bana. Hiç beğenmiyordum eski dizileri. Bana da çok teklif geldi ama korkum; bana da aynı kalitesizlikte iş yapmalarıydı. Ne çekimini, ne hikayesini, ne edilen masrafı sevmiyordum. Büyük bütçeler yoktu. Diziler basit ve uyduruk kalıyordu.

* Sözünü ettiğiniz o dönemlerde şarkıcı dizileri modaydı ve eleştiriliyordu...
Evet öyle bir akım vardı. Benim ilgimi çekmedi. Çok da iyi değildi bence...



İŞİMİ İYİ YAPIYORDUM

* Siz de şarkıcı Ferdi Tayfur olarak tanındıktan sonra filmlerde oynadınız. Size de eleştiri var mıydı o zamanlar?
Beni eleştiremezlerdi çünkü işimi iyi yapıyordum. Beni sinema oyuncusundan ayırt edemezlerdi. Ben Fikret Hakan'la da oynadım, diğer birçok sinemacıyla da. Oyunculuğum hakkında kimse bir şey söyleyemez. Çünkü en büyük idealim sinema sanatçısı olmaktı.

* Siz kendi filmlerinizi 'şarkıcı filmi' olarak görmüyor musunuz?
Şarkıcıydım ama iyi oyuncuydum ben. İşime iyi sarılıyordum. Filmin konusunun içinde klip gibi geçiyordu şarkılar bazen.

Müzikten de önceki hayaliniz miydi oyunculuk?
Evet çok büyük bir tutkuydu sinema. Belki önce sinemayı yapmış olsaydım şarkıcı olmazdım. Müziğe Allah vergisi bir yeteneğim vardı. Ama sinema daha büyük bir tutkuydu. Sesimle bir yerlere geldikten sora rahmetli Hulki Saner'den teklif geldi. Necla Nazır'la oynadığımız Çeşme' filmi çok sevildi.

* Oyunculuğa tutkunuz ne zaman başladı peki?
Çocukluğumda... Annemden borç para alırdım, sabah seanslardan önce gidip bilet alırdım. Akşam karaborsada satardım. Kendi biletimi bedavaya getirirdim. Annemin parasını da geri verirdim.

TATLISES'İ BANA RAKİP ETTİLER

* Bugüne kadar 34 filmde oynadınız. Beğeniyor musunuz filmlerinizi?
Şimdi bakılınca anılıktır Ferdi Tayfur filmlerinin çoğu. Benden sonra birçok şarkıcı arkadaşlarımıza film çekildi. O zamanlar Ferdi Tayfur'un karşısına rakip çıkarmaya uğraşıyorlardı...

* Size rakip olması için kim çıktı?
Benden sonra İbrahim Tatlıses çıktı. Sonra Müslüm'ü koydular. Ardından Emrah'ın çocukluk fimlerine başladılar. Benim filmlerimin pazarı o kadar büyüktü ki; berberim bile bir albüm doldurup film çekti; düşünün. Terzim de önce bir long play, ardından da film yaptı. Vahdet Vural, Hüseyin Altın, İzzet Altınmeşe gibi birçok şarkıcıya film yaptılar benden sonra. Sayemde şarkıcıların filmleri oldu.

* O zaman şarkıcı olmayanın filmi tutmuyor muydu?
Şarttı şarkıcı olması. O dönemde iki kişinin filmleri çok tutuyordu. Biri Ferdi Tayfur biri Kemal Sunal. Televizyonda ikimizin filmleri hâlâ reyting yapar.

BU BİR TÖRE DİZİSİ DEĞİL!

* 'Yersiz Yurtsuz' sizin ilk televizyon diziniz. Nasıl ikna oldunuz?
Hayranlarımın çok baskısı oldu. Bir de yapımcımız Şükrü Avşar'ın ciddi bir prodüksiyon yaptığını gördüm. Kendisi ofisime geldi, 'Böyle bir projemiz var' dedi. Kendisi eski sinemacı, hayranımmış. Hikaye sıcak ve dürüst geldi. Dizide ismim var ama buna 'Ferdi Tayfur dizisi' diye bakarsak olmaz. İsme dayalı proje tutmaz. Proje sağlam olmalı. Yıllardır bunun için teklifleri kabul etmedim. 'Ben şarkıcı filmi-dizisi yapmam' dedim. İyi senaryo lazımdı çünkü!

* Seyirci nasıl bir Ferdi Tayfur görecek bu dizide?
Evli, üç erkek kardeşiyle aynı evde oturan, kızını toplum kurallarına karşı korumaya çalışan, fakir bir babayım. Bu ne bir töre, ne de ağa dizisi! Burada namus meselesi söz konusu. Zaten Türkiye'de bu kadar çok ağa yok ki! Doğu demek sadece ağa demek değil. Bu furya da bitecek ve yine varoşlara, mahalle dizilerine dönecekler.

Ben büyük bir iş yaptığımda kendimi ezik hissediyorum!

* Ödüle yönelik bir film çekmem lazım. Ama ödül almayı kafama koyarsam alırım. Geçmişte o büyük harflerle yazılan ismim jüriyi olumsuz anlamda etkileyebilir. Ama önyargısız bakıp seyretseler görürler kaliteyi! Ben çekersem öyle çekerim, önyargıyı bıraktırırım, bıraktırdım da.

* Yıllarca 'arabeskçi' diye tanımlanmaktan üzülüyordum. 'Tükaka müzik yapıyorlar' diye yaklaşıyorlardı. Bana göre şarkılarım güzeldi. Benim müziğimi dinleyenlere de haksızlık ettiler. Artık bunu söyleyemiyorlar. İstediğin kadar karala, bu atılan çamurun izi kalmaz. Dönemlik rüzgarın etkisiyle çıkmış biri olmadığım yıllar içinde görüldü. 40 yıl müzik geçmişim var. Bu kadar süre kalıcı olmam profesörle de karşılaşsam boynuma sarılır. Bu saygıyı, işimi iyi yapmakla kazandım.

* Ben bir şarkıyı patlatır ortadan kaybolurdum. Başkaları gece kulüplerine gidip hava atar, ben yapamam. Büyük bir iş yapınca kendimi ezik hissediyorum, küçülüyorum, ufalıyorum. Şöhret çok güzel ama taşımayı bileceksin, bilmiyorsan öğreneceksin.

* 'Şekerci Çırağı' adlı bir kitap çıkardım. Çocukken şekercide çalıştım. İsmi oradan geliyor. Hayatıma dair anlatmam gereken şeyleri anlattım. Mesela insanlara adımı 35 senedir anlatamamıştım. Adımın Ferdi Tayfur Turhanbayburt olduğunu anlatamadım. Hâlâ gerçek adımın Turhan Bayburt olduğunu yazarlar. Ferdi Tayfur, sonradan takılan bir sanatçı ismi değil.



İstanbul'dan bakarak Doğu hikayesi çekilmez!

Son dönemde peşpeşe çekilmeye başlayan töre ve ağalık konulu Doğu dizilerine dikkat çeken 'Yersiz Yurtsuz'un yönetmeni Cemal Şan, diziyle ilgili şunları söylüyor: "Bu tür hikayeler ilgi çekiyor. Ancak İstanbul'dan bakış açısıyla yapılmaması lazım. Buradaki insanları ve gelenekleri abartılı göstermemek lazım. Biz dizimizde poşulu-şalvarlı adam kullanmıyoruz. Çünkü buralarda böyle giyinen insanlar yok. Zaten bizim dizimiz bir töre veya ağalık dizisi değil. Evrensel bir hikayeyi işliyoruz. Genel namus anlayışına karşı kızını korumaya çalışan bir babanın öyküsü bu..."

No comments: