Wednesday, January 18, 2012

Popüler Türk Solu Sözlüğü

1900’lü yılların başından günümüze kadar geçen sürede, Türkiye’de solun, önemli isimleri, dönemeçleri, eylemleri, başarıları, hataları ve hayal kırıklıkları oldu. Özellikle askeri darbe dönemlerinde yüzbinlerce solcu hapse atıldı, işkence gördü, darağacına çıkarıldı; gazeteleri, kitapları yasaklandı, dernekleri, partileri kapatıldı.

Yazar-şair İnönü Alpat’ın, Türkiye solunun son 100 yıllık tarihini “a’dan z’ye” yazdığı “Popüler Türkiye Solu Sözlüğü-Solun Yüzyıllık Öyküsü” kitabının 4. baskısı, raflardaki yerini aldı.

Solun tarihini, tarihi olaylara dayanarak, siyasi hareketi “içerden” anlatan, “Popüler Türkiye Solu Sözlüğü”nün sayfalarında gülümsemeler hüzünlerle yarışıyor.

İŞKENCE GÖREN, HAPSE ATILAN, DARAĞACINA ÇIKARTILAN AMA HEP TARTIŞILAN SOLUN ÖYKÜSÜ

Yazar-şair İnönü Alpat, “Popüler Türkiye Solu Sözlüğü-Solun Yüzyıllık Öyküsü” kitabında, son yüzyılın önemli isim, olay, örgüt ve kavramları alfabetik bir sözlük şeklinde bir araya getiriyor.

Kitapta, Deniz Gezmiş’ten Mahir Çayan’a, Nazım Hikmet’ten Harun Karadeniz’e, Mustafa Suphi’den Erdal Eren’e, Uğur Mumcu’dan Yılmaz Güney’e kadar Türkiye solundaki bilinen pek çok ismin yanı sıra, 12 Eylül döneminde idam edilen ve mezarı hala bulunamayan Veysel Güney’den 1 Mayıs kutlamalarına katıldığı sırada öldürülen Menekşe Ana’ya, kaçırıldıktan sonra işkenceye kurban giden gazeteciler Recai Ünal ve Ali İhsan Özgür’den 12 Mart’tan sonra öldürülen ilk işçi olan Hüseyin Örek’e kadar pek bilinmeyen onlarca isim de yer alıyor. Sözlük’te yer alan sözcüklerin arasında çıkılan tarihi yolculuk, Türkiye’nin baskıcı, darbeci, farklı düşünenleri ezen, ortadan kaldıran faşizan anlayışı karşımıza çıkartıyor. 

Sözlük, Fikir Kulüpleri Federasyonları, Devrimci Gençlik, Devrimci Yol, Devrimci Sol, TKP gibi sol yapıların tarihlerinin yanında bölünmekten muzdarip olan Türkiye solunun, üyeleri dışında çok kimsenin bilmediği küçük örgütlerini de gün ışığına çıkarıyor. Bilinenlerle ilgili hafıza tazeliyor, sol tarihi okuyucuya derli-toplu sunuyor.

1962’de “işsiz” işçilerin ilk eylemi olan “Açların Yürüyüşü”, Süleymaniye Camii’nin minareleri arasına dönemin başbakanıyla ilgili 30 metrelik pankart asan Mahyacı Tahsin, 1980 öncesi elden ele dolaşan okuma listeleri, Deniz Gezmiş’le özdeşleşen yeşil parkasının akıbeti, solcuların dilinden düşürmediği türkülerin sözleri de kitabın sayfalarında yer alıyor.

“Popüler Türkiye Solu Sözlüğü-Solun Yüzyıllık Öyküsü” kitabında, devrimcilerin arkadaşları arasındaki lakaplarını, idam mahkûmlarının mahkeme savunmalarını, teorik tartışma metinlerini, kullanılan sloganların hikâyelerini, parmaklıklar arasında yazılmış şiirleri, dönemin gazetelerinden daha çok satan dergileri ve bunlar gibi pek çok ayrıntıyı bulmak mümkün.

Siyah Beyaz Yayınları’ndan çıkan kitabın 4. baskısında, 2008’de yapılan 3. baskının içeriği gözden geçirildi ve güncellendi. Kitabın sonunda ayrıca, 1920’den bu yana solda yaşanan bölünme ve birleşmelerin gösterildiği bir de “soyağacı” yer alıyor.

301 sayfadan oluşan “Popüler Türkiye Solu Sözlüğü-Solun Yüzyıllık Öyküsü” kitabı yaklaşık 1150 madde ve 164 fotoğraftan oluşuyor.

“Bir inatlaşmanın tarihidir” dediği Türkiye solunun tarihini sözlük haline getiren İnönü Alpat, kitabın sunuş yazısında şunları söylüyor: “1900'lerin başından 1990'ların ikinci yarısına kadar bir zaman zarfında yolculuk yapmak zahmetli ve cesaretli iş sayılmalı. Cesaretli bir iş yaptığımı düşünüyorum. Eksikliklerin ve yanlışlıkların, zahmetli bir işin muhtemel sonuçlarından birisi olarak algılanmasını istiyorum. Sözlükte kimi kavramlara, 1990'lara sarkan kimi örgütlenmelere ve tartışmalara girmedim. Sol tarih açısından önemli olmuş isimleri, örgütleri, yayın organlarını aldım. Kimi sloganları, kitapları, şiir ve türküleri seçtim. Sol argo diyebileceğimiz sözcükler, dikkat çeken kimi tartışmalar sözlükte yer aldı.”

“Sözlük”ten bazı ilginç başlıklar:

Altıncı Filo Defol, Anna Barbara Kistler, Bıldırcın Harekatı, Binicisini beğenmeyen asil atın şahlanışı yazısı, Cellat, Deli Mehmet, Devrim Konağı, Eylemde birlik ajitasyonda serbestlik, Fiili eleştiri, Halaskar Mustafa Kemal, Kamulaştırma, Marabalar, Motosiklet cinayetleri, Nokta operasyonu, Rugan ayakkabılı gerilla, Sağ kol-sol kol meselesi, Tabutluk, Yıldızlı Yumruk, Ziverbey Köşkü…

ARKA KAPAK YAZISI:

T'de TİP'i göreceğiz. TİP'in mecliste 15 milletvekiliyle temsil edildiğini öğreneceğiz. Solcu/sosyalist bir partinin çalışma tarzı, söylemi bizde merak uyandıracak. “Bugün niye olmasın?” sorusunu kendimize soracağız.

D'de Deniz Gezmiş'le karşılaşacağız. Onun hayatını okurken, yeniyi aramanın, içtenliğin, hümanizmin, haksızlığa başkaldırmanın ne demek olduğunu tarihin ayrıntılarından çekip çıkarmaya çalışacağız ve bu özelliklerin günümüze taşınmasının önemi üzerinde duracağız.

M'de Mahir Çayan'ı bulacağız. Yirmibeş yaşında bir delikanlının fikri açıdan nasıl yoğunlaştığını, hangi süreçlerden geçerek solu bir dönem meşgul eden tartışmaların vazgeçilmez ismi olduğunu öğrenmek için başka kaynaklara başvuracağız.

K'de Kızıldere'yi, A'da Altı Mayıs'ı okuyacağız. İnançları uğruna gözünü kırpmadan ölüme giden yirmili yaşlarında onlarca genç bizlere, “uğruna ölünesi bir yaşam” olduğunu bir kez daha gösterecek.

D'de Devrimci Yol çıkacak karşımıza. Türkiye solunun bu en kitlesel ve güçlü sol hareketini bir başka açıdan irdeleyeceğiz. Nasıl bu kadar kitleselleştiğini, siyaseti nasıl yaptığını araştıracağız.

F'de Fatsa'yı bulacağız ama beraberinde yerel demokrasi, yerel yönetim, yerel inisiyatifler konusundaki sosyalist yaklaşımı; Fatsa'yı aşarak, bugün metropol bir ilçede nasıl hayata geçirebileceğimizi tartışacağız.

Y'de Yeraltı Maden-İş'i göreceğiz. Üretenlerin yönetebileceğinin kanıtlandığı; sözün, yetkinin, kararın çalışanların elinde olduğu bir örnekle yüz yüze geleceğiz. Yeraltı Maden-iş'in Yeniçeltek'te başardığını, bugün devasa boyutlara gelmiş ve binlerce işçi çalıştıran işletmelerde nasıl başarabileceğimizi bulup çıkarmaya çalışacağız.

Solcu olmak zor iştir. “Tarihten gelip tarih yazmak” da.

Bu kitabı gerçek sahiplerine adıyorum. Yani bu memlekette bir sol tarih yaratılmasını hayatlarını ortaya koyarak sağlayanlara...

Ölenlere ve ömrü hayatları boyunca çile çekenlere...

Mustafa Suphilere, Şefik Hüsnülere, Hikmet Kıvılcımlılara, Mehmet Ali Aybarlara, Cenan Bıçakçılara, Mahir Çayanlara, Deniz Gezmişlere, İbrahim Kaypakkayalara, Behice Boranlara, Fikri Sönmezlere, Necdet Adalılara, Erdal Erenlere, Mustafa Özençlere...

()

Haber Kaynağı : Haber7.com




yakamoz01

No comments: